TEHL‹KE
Ertesi gün, Tua’n›n bu güne dek gördüklerinin hepsinden
parlak bir flölen veriliyordu. Firavun’la Kraliçe alt›n sandalye-
ler üzerinde oturuyorlard›. Abi, Neter Tua’n›n sa¤›nda yer al-
m›flt›. Kraliçe ona:
– Onur duydum, dedi. Fakat niçin Firavun’un yan›nda
oturmuyorsun? Onun ev sahibi ve uyru¤u olarak, Firavun’un
sa¤ yan›nda oturman gerekirdi.
– Ben kim oluyorum ki, Kral geldi¤i zaman fleref yerinde
oturay›m? dedi Abi. O yer Yüksek Osiris Rahibi’ne ayr›lm›flt›r.
– Osiris ölüm tanr›s›d›r. Bundan dolay› m› onun rahibini
babam›n yak›n›na oturtuyorsun?
– Kral›n çabuk ölmesini istedi¤imi mi söylemek istiyor-
sun?
– Hay›r, bunu yads›ma Prens Abi. Düflüncelerini okuyabi-
liyorum; bunlar kötü mü kötü düflünceler.
Neter Tua döndü ve çevresini gözlemeye bafllad›. Birden
68