sizlik beslemeyi akl›na bile getirmemiflti. Abi’nin hükûmete or-
tak olma umudunun, Neter Tua’n›n do¤ufluyla sona erdi¤ini
düflünüyordu. Kentte dolafl›rken, surlar›n ne denli yüksek, ka-
p›lar›n›n ne denli kal›n oldu¤unu, caddelerinde askerlerin di-
kili durdu¤unu görünce, zihninde baz› kuflkular belirdi ve ken-
disinin befl yüz kiflilik birli¤ine bakarak daha fazla muhaf›z ge-
tirilmesini istedi. Tua’n›n da kuflkular› vard›.
Halk onlara, “Hofl geldiniz!” diye ba¤›r›rken alçak sesle
babas›na flöyle dedi:
– Amcam bizim için pek ince bir gösteri yapt›. Çok say›da
askere sahip.
– Evet k›z›m. O Memfis’in valisidir.
– Bir yabanc›, kral› oldu¤unu sanabilir. Ben Firavun olsay-
d›m, buraya genifl bir muhaf›z birli¤iyle girerdim.
– ‹stedi¤imiz zaman uzaklaflabiliriz.
– Arkam›zdaki bu büyük kap›lar›, Abi ne zaman açmay›
arzu ederse demek istiyorsun, baba.
fiimdi büyük salonda, Abi’nin onlar› karfl›lamak için bekle-
di¤i yere vard›lar. O merdivenin bafl›nda duruyordu; afla¤› yu-
kar› altm›fl›nda, iri yar›, kaba bir adam görünüflündeydi. Tua
ona bakt› ve Amathel’den nefret etti¤inden daha çok nefret
etti ondan. Amathel’in ç›lg›nl›¤›ndan korkmam›flt›. Fakat pek
güçlü ve zeki gibi görünen bu adam›n karfl›s›nda, garip bir
korku duydu. fiimdi merdivenleri ç›k›yorlard›, o da “basit
ev”ine hofl geldiklerini söylüyordu.
Firavun yorulmufltu, karfl›l›k vermedi; fakat genç Kraliçe
65