köleler içeri girip onu salonun ortas›nda ayaklar›n›n dibine
koydular. Sonra flölenin baflkan›: “‹çiniz ve mutlu olunuz, çün-
kü çok geçmeden bu son duruma nas›l gelece¤inizi bilmiyor-
sunuz.” dedi.
Bu mumya getirme adeti pek eski törenlerden kalmayd›.
O zamanlarda pek az yap›l›rd›. Uygulanmas› b›rak›lm›flt›.
Tua, daha önce yap›ld›¤›n› hiç görmemiflti. Bundan hoflnut-
suzluk duydu.
– Ölü bir kral, mezar›ndan nas›l al›n›r ve yaflayanlar dün-
yas› içine getirilir amca? diye sordu.
– O bir kral›n de¤il, basit bir adam›n cesedidir. Bafl›na, ko-
nu¤umuz Firavun’un flerefine bir taç konmufltur, karfl›l›¤›n›
verdi Abi.
– Benim gibi yafll›, güçsüz, hasta ve ölümden uzak olma-
yan bir adama karfl› pek nazikçe de¤il, dedi Firavun. Benim
için ve hepimiz için beklenen fleyin an›msat›lmas›na gerek
yoktur.
Sandalyesinde geriye kayd› ve içini çekti. O s›rada, Tua
ona kayg›yla bak›yordu. Abi, mumyan›n geri götürülmesini
emretti.
– Memfis’in bu eski âdeti için ba¤›fllaman›z› dilerim. Mem-
fis, Tep gibi al›flkanl›klar›n› de¤ifltirmiyor.
Tua k›zg›nca:
– Bu al›flkanl›klar›n de¤ifltirilmesinin zaman›d›r, dedi. fiim-
di Firavun yorgun, gitmek için izninizi istiyoruz.
Prens Abi ayakta duruyordu, büyük alt›n kupas›n› kald›ra-
70