– E¤er kestiremiyorsan, sand›¤›mdan daha anlay›fls›zs›n,
diye yan›t verdi Asti. Fakat sana aç›klamaya çal›flaca¤›m. Abi
seni burada tuza¤a düflürdü¤ünü ve onun kar›s› olmadan bu-
radan ayr›lamayaca¤›n› söylemek istiyor.
Tua öfkeyle köpürdü:
– Böyle fleyleri söylemeye nas›l cüret ediyor, dedi. Dedem
olabilecek bir adamla evlenebilir miyim? K›zlar› ve o¤ullar›
olan bir adamla? Hemen Memfis’i terk etmeliyiz.
– Bu kolay de¤il. Önümüzdeki her gün için baz› törenler
plânlam›flt›r. Firavun onlar› beklemeden giderse, halk k›zar.
Abi çok güçlüdür. Firavun’un ordusundan daha büyük bir or-
dusu vard›r; çünkü askerleri yaln›z talimli de¤il, ayn› zaman-
da çöl insanlar›d›r da. Bizim yaln›z befl yüz kiflilik bir muhaf›z
kuvvetimiz var. Bu durumda, onun izni olmadan Memfis’i na-
s›l terk edebilirsiniz? Yard›m istemek için bile nas›l haber
gönderebilirsiniz? Yard›m da, en erken elli günden önce ge-
lemez.
Tua, tehlikenin büyüklü¤ünü görünce durgunlaflt›.
– Firavun’u niçin uyarm›yorsun?
– Onu uyard›m, dedi Asti. Mermes de uyard›. Fakat dinle-
mek istemiyor.
– Hiç ö¤üt veren var m›?
– Evet. Bu gece bir yelpazeyle arkas›nda duran hizmetçi
kad›n Meritra’y› biliyor musun? Baban bazen ona dan›fl›yor-
du. Memfis’le ilgili konular üzerine ondan ö¤üt al›yordu; çün-
kü o kad›n, Memfis’te do¤mufltur ve bu kentin en gizli fleyle-
72
