Abi’nin arkas›nda, uzun boylu, bir müneccim gibi giyinmifl bir
adam›n durdu¤unu fark etti. O, her fleyle özellikle Firavun’la
ilgilenir gibi görünüyordu. Tua çevresine bakarken, onun ka-
ra gözlerinin üzerine dikildi¤ini fark etti. Asti’ye sordu:
– Kim bu uzun boylu kara adam?
– O ünlü müneccim Kaku’dur. Bir kez, sen do¤madan ön-
ce, Prens Tep’i ziyaret etti¤inde yan›nda gördüm. Onun üze-
rine seninle daha sonra konuflaca¤›m. Kendisini iyi gözle.
Tua çevreye bak›yor ve birçok fley keflfediyordu. Bunlar›n
aras›nda Kaku’nun davran›fllar› da vard›. Kaku, Firavun’un ve
kendisinin söyledi¤i her fleye dikkat etti¤ini gördü: Ne yapt›-
lar, ne yediler ve ne dediler gibi... Bütün bunlar› yaz›yordu,
kuflkusuz sonradan gelece¤i okumak için bunlar› kullanabile-
cekti.
Saray›n kad›nlar› aras›nda, flimdi orta yaflta, fakat hâlâ
güzel olan Meritra vard›. Tua ondan hofllanmad›. Fakat zeki
oldu¤u ve konuflmas› Firavun’u e¤lendirdi¤i için, onun hoflu-
na gidiyordu. Böylece Firavun bofl saatlerinde hizmetine bak-
mas› için onu al›koydu. Bu kad›n›n davran›fllar›ndaki gariplik
Tua’n›n dikkatini çekti. O, s›k s›k Müneccim Kaku’ya bak›yor-
du. Kaku, eski bir arkadafl olarak tan›rm›fl gibi ona gülümsü-
yordu. Firavun’un arkas›nda baflka bir kad›n Meritra’n›n yeri-
ni al›nca, Meritra gidip Kaku’nun yan›nda duruyor ve yelpaze-
sinin siperi alt›nda, baz› düzenlemeler yaparm›fl gibi onunla
çabuk çabuk konufluyordu.
fiölen sürdü. Sonunda kap›lar aç›ld› ve bir mumya tafl›yan
69