— fiimdi seni Hoca Efendi’nin eline verece¤im.
Ben ac›kl› bir sesle dedim ki:
— Bana yaz›k de¤il mi babac›¤›m!
Dikkatle yüzüme bakt›. Hemen e¤ildi. Ömer'ini ku-
ca¤›na al›verdi.
Kap›n›n parmakl›¤›n› açarken yine dikkatle yüzüme
bakarak dedi ki:
— Korkma o¤lum! Ben seni dövdürmem.
Hoca Efendi bizi görünce;
— Buyurun Ali Bey, diye güler yüz gösterdi.
Babam beni kuca¤›ndan indirdi. Hoca Efendi’nin
elini öptükten sonra yerime gittim. Minderime oturdum.
Hoca Efendi babam› yan›na ald›. Onunla gülümseye-
rek konuflmaya bafllad›. Ben kitap kesesini boynumdan
ç›kard›m. Dersimi açt›m ama gözlerim onlardan ayr›l-
mak istemiyordu. Çok korkuyordum.
Babam biraz oturduktan sonra kalkt›, gitti. Bende
korku yenilendi. Art›k Hoca Efendi’ye do¤ru bakam›-
yordum. Hele o korkunç günü sa¤ salim geçirdim. Ak-
flamüstü eve büyük bir sevinçle döndüm.
Sonra babam, benim kendisine nas›l yalvard›¤›m›
anneme anlatarak demifl ki:
— ¡Bana yaz›k de¤il mi babac›¤›m!™ deyince yüre¤im
yand›. Az kald› çocuk gibi a¤lamaya bafllayacakt›m.
fiimdi okulun önünden geçtikçe üzüntüm tazelenir.
O sopalar, o falakalar ne idi!
19
Ömerin Çocuklu u SON 06/11/2007 19:12 Page 19