– Barutu birkaç delikten birden atefllersek daha iyi olur.
General:
– San›r›m art›k karar verebiliriz, dedi.
Baflkan o ana dek hiç konuflmam›flt›. Oturdu¤u yerden
do¤ruldu. Ne kadar baruta gerek oldu¤unu sordu. Herkes ak-
l›na gelen bir rakam söyledi. Sanki bir aç›k art›rma salonun-
daym›fl gibi, rakamlar giderek yükseliyordu.
Baflkan s›ran›n kendine geldi¤ini anlad›:
– Arkadafllar, dedi. Yapaca¤›m›z topun direnci çok yüksek
olacak, bunu biliyorsunuz. fiimdi burada Maston’› flafl›rtacak
bir fley söyleyece¤im. Çünkü verdi¤i rakam düflük. Ben onun
söyledi¤inin iki kat›n› öneriyorum.
Maston:
– Yani sekiz yüz bin mi? diye sordu.
– Evet.
– Öyleyse, bu a¤›rl›ktaki barutu benim bir kilometrelik to-
puma dökmek gerekiyor. Sekiz yüz bin kilo barut, yaklafl›k
olarak sekiz yüz metreküplük bir alan kaplar. Oysa ki düflün-
dü¤ümüz namlunun hacmi, yaln›zca iki bin metreküp gelir. Bu
durumda, namlu yar› dolu durumda olacak. Gülleye gerekli
h›z› verecek gazlar›n hacminin yeterince artmas› için, namlu-
nun uzunlu¤u yetmeyecek bize.
Maston’› hepsi onaylad›. Maston, belli ki ilk kez gerçekçi
sözler söylüyordu.
General flafl›rm›flt›. Verilen rakamlarla kafas› adamak›ll›
kar›flm›flt›.
118
