rutun doldurulmas›, öte yandan güllenin haz›rlanmas›, at›fl
yerine getirilmesi...
‹flte bir y›¤›n olay. Halk bunlar› fliddetle merak ediyordu.
Ancak günün birinde, Ay tasar›s›n›n yarat›c›s› Barbica-
ne’e karfl› ç›kan bir kifli oldu. O güne kadar Barbicane, hiç
kuflkusuz ülkenin bir numaral› adam›, halk›n sevgilisiydi.
Kimdi bu adam? Her f›rsatta Barbicane’e çat›yor; onun ta-
sar›s›n›n gerçekleflmeyece¤ini aç›kl›yordu.
Barbicane, bu adam› görmemiflti. O da, t›pk› Barbicane
gibi bilgin, gururlu, cesur bir adamd›. Gözü pekti. Bir fleye
inand› m›, sonuna dek onu savunurdu.
Milyonlarca insana karfl› ç›kan bu adam›n ad›, Nicholl (Ni-
kol)’du. Mesle¤i kaptanl›kt›. Philadelphia (Filedelfiya)’da otu-
ruyordu.
Kaptan Nicholl, ünlü bir z›rh dövücüsüydü; yani z›rhl› sa-
vafl gemilerinin gövdesine kaplanan z›rh›n yap›mc›s›yd›. Bafl-
kan Baltimor’da mermi dökerken, o da Philadelphia’da gece
gündüz z›rh dövüyordu.
Bütün bunlar savafl s›ras›nda olmufltu. Barbicane’in tek
amac›, kaptan›n yapt›¤› z›rhl›lar› delecek gülleyi haz›rlamak-
t›. Kaptan›n amac›ysa, Barbicane’in döktü¤ü güllelerle delin-
meyecek z›rh› yapmakt›.
‹flte flimdi, bar›fl dönemindeydiler. Ama kaptan, eski ina-
d›nda direniyor; gazetelere, Barbicane’in yapt›¤› hiçbir gülle-
nin, kendi yapt›¤› z›rh› delemeyece¤ini savunuyordu. Ayr›ca
gazetelere verdi¤i demeçte kaptan flunlar› söylüyordu:
121
