– Buras› bir ada... dedi.
Haritay› aç›p bakt›lar. Vard›klar› noktada Paskalya ad›nda
bir ada vard›. fiafl›lacak fleydi bu!... Amerika k›y›lar›ndan iki
bin mil uzakta bulunuyorlard›. Pilgrim hiç mi yol almam›flt›?
Dick Sand, üzüntüyle bafl›n› e¤mifl düflünüyor; bu durumun
nedenini bir türlü anlayam›yordu. Acaba pusula m› bozuktu?
Yoksa kendisi beceriksiz bir gemici miydi?
* * *
27 Martta hava biraz düzeldi. Ama deniz oldukça sertti.
Bayan Weldon kamaras›ndan ç›karak Dick Sand’in yan›na
geldi. Gemiyi iyi yönetti¤i için, minnet ve flükranlar›n› bildirdi.
– Git, biraz dinlen Dick! dedi.
Fakat Dick Sand, tehlikenin henüz geçmedi¤ini öne süre-
rek iflinin bafl›ndan ayr›lmak istemiyordu.
Bayan Weldon, San Francisco’ya vard›klar›nda, kocas›n-
dan Dick Sand’e kaptanl›k görevi vermesini isteyecekti. Dick
Sand, sevincinden kab›na s›¤m›yordu. Cesareti bir kat daha
artm›flt›.
F›rt›na hafifleyince, yelkenleri yeniden açmak gerekiyor-
du. Dick Sand yap›lacak ifli anlatt›. Bu oldukça güç ve tehli-
keli bir iflti. Ama adamlar›n›n bu ifli baflaracaklar›na inan›yor-
du. Parçalanan iki yelkenin yerine yenileri tak›ld›.
29 Martta, Pilgrim bütün yelkenlerini fliflirerek yola koyul-
mufltu. Parakete olmad›¤› hâlde, Dick Sand geminin b›rakt›¤›
köpük izine bakarak teknenin h›z›n› anlayabiliyordu.
30