reye gitmifllerdi? Yine dönecekler miydi?
Bu sorular›n yan›tlar›yla, en çok Bay Benedict ilgileniyor-
du. Yuvay› bir kez daha inceledikten sonra, dev kar›ncalar›n
yuvay› terk ettikleri sonucuna vard›. ‹flin en ilginç yan›, bu tü-
rün Afrika’da bulundu¤unu bilmiyordu. Çenesi aç›ld›kça aç›l-
m›flt›. Kar›nca türleri hakk›nda bütün bildiklerini anlatt›.
Dick Sand, yuvalar›na s›¤›nd›klar› kar›ncalar›n hangi tür-
den olduklar›n› sordu.
Bay Benedict:
– Bunlar göçebe kar›ncalard›r, dedi. Baz›lar›n›n piflirilip
yendi¤ini, bir kitapta okumufltum!
Neyse ki, kimse “Bu kar›ncalar hangi bölgede yaflar?” so-
rusunu sormad›. O zaman dalg›n biyoloji uzman›, Afrika’da
yaflad›klar›n› söyleyecekti. Böylece, Dick Sand ve Tom’un, ti-
tizlikle Pilgrim yolcular›ndan gizledikleri gerçek, ortaya ç›ka-
cakt›.
Hepsi de, yerlerinden k›m›ldayamayacak kadar yorgun-
lard›. Az sonra hepsi de uyuyakald›. Ama Dick Sand, uyuma-
mas› gerekti¤ini düflünerek uykusuzlukla mücadele ediyordu.
Geçmifle ait an›lar gözlerinde birer birer canland›. Kaptan
Hull’ün ölümünden sonra, Negoro geminin yönetimini ele ge-
çirmek istemifl, fakat baflaramam›flt›. O zaman, bu hain ada-
m› öldürseydi, bafllar›na bu felâket gelmeyecekti.
Karanl›kta birden saçlar›nda bir el dolaflt›. Bu Bayan Wel-
don’d›. E¤ilip kula¤›na usulca f›s›ldad›.
– Dick, olup bitenlerden haberim var! Ama, üzülme, Tanr›
51