– Yürüyebilecek durumda m›s›n›z efendim?
Bayan Weldon “evet” anlam›nda bafl›n› sallad›. Kalk›p
yola koyuldular. Boylar›n› aflan otlar aras›ndan geçiyorlard›.
Bu, oldukça güç ve yorucu bir yürüyüfltü. Irma¤a su içmeye
gelen fillerin açt›klar› yoldan yararlanarak yollar›na devam
ettiler.
Bir dereye gelmifllerdi. Dick Sand, derede sal yüzdürülüp
yüzdürülemeyece¤ini hesaplad›. Bir batakl›¤› geçtikten son-
ra, ak›fl yönünün de¤iflti¤ini gördüler. Dere arkalar›nda kal-
m›flt›. Genifl bir ovaya ç›km›fllard›. Ya¤mur mevsiminde bu
ovan›n sular alt›nda kald›¤› belliydi. Yerler v›c›k v›c›k çamur-
du. Arazi füjerlerle kapl›yd›. Yorucu bir yolculuktan sonra,
ovay› geçtiler.
S›cak bunalt›c›yd›. Arada s›rada uzaklardan gök gürültü-
leri duyuluyordu. Bunlar ya¤mur belirtileriydi. Bar›nacak bir
yer bulmak gerekiyordu. Aksi hâlde, bulunduklar› arazi seller-
den geçilmez olurdu. Kuzey yönünde küçük tepeler görünü-
yordu.
Dick Sand:
– Ad›mlar›m›z› s›klaflt›rmal›y›z, dedi. Bir an önce tepelere
varmam›z gerek!
Befl kilometrelik yol kalm›flt›. Bu yolun henüz iki kilomet-
resini aflt›klar› s›rada, ya¤mur bast›rd›. Aç›k arazide, y›ld›r›m-
lar› üzerlerine çekebilirlerdi.
Dick Sand, yafll› Tom’a dan›flt›. Tom, ya¤mura karfl›n yü-
rümek gerekti¤ini söyledi. Çünkü az sonra arazi sular alt›nda
49
