deydiler ve k›y›ya ulaflmalar›na 200 kilometre kalm›flt›. Bu
duruma göre, k›y›ya nehir yoluyla varmaya kalk›flmak zor ve
tehlikeliydi. Rastlad›klar› flelâleleri nas›l aflacaklard›? Her
defas›nda, bir kay›k veya sal bulmak gerekiyordu.
Dick Sand:
– Yürüyerek gideceksek hangi k›y›dan gitmemizi kararlafl-
t›rmam›z gerek, dedi. Bana kal›rsa, nehir k›y›lar› tehlikeli...
Yerlilere rastlayabiliriz... Negoro’nun adamlar› da buralarda
olabilir...
Bayan Weldon fikrini aç›klad›:
– Evet... Kongo Nehri’nin bat› k›y›lar›nda daha az insan
yafl›yor. Bunu bir kitapta okumufltum... Bat› k›y›lar›n› izleme-
miz daha do¤ru olur... fielâlenin alt yan›na ordan inebiliriz...
An›msarsan›z, Negoro da bu k›y›lar› izlemiflti... Sözün k›sas›,
her iki k›y›n›n da elveriflli yerlerinden yararlanmal›y›z!... Önce
bir inceleme yapal›m...
Bulunduklar› yerde ›rmak, art›k bir nehir hâlini al›yordu ve
geniflli¤i yüz metreyi geçiyordu. Bu uzakl›¤›n, Dick Sand gibi
bir denizcinin gözünü korkutmas›na olanak yoktu. Hemen ha-
rekete geçti. Çok geçmeden sandal›yla karfl› k›y›ya yanaflt›.
Bayan Weldon ve ötekiler, papirüslerin aras›na girip giz-
lendiler. Karfl› sahile ç›kan Dick Sand’i gözleriyle izliyorlard›.
Az öteden büyük bir gürültüyle dökülen sular›n u¤ultusu
duyuluyordu. Havada uçuflan su damlac›klar›nda günefl ›fl›n-
lar› renk renk yans›malar yap›yordu. Dick Sand zaman›nda,
uzaktan bu do¤al olay› görüp de fark›na varmam›fl olsayd›,
83