AYA YOLCULUK
Her akflam oldu¤u gibi o akflam da, Topçular Derne¤i
üyeleri, flöminede ç›t›r ç›t›r yanan ateflin karfl›s›nda oturmufl,
konufluyorlard›.
Üyelerin hemen hepsi iç savafla adamak›ll› al›flm›fllard›.
Savafl bittikten sonra hepsi, kendini sudan ç›km›fl bir bal›k gi-
bi görmeye bafllam›flt›. Çünkü savafl, onlar›n günlük yaflam-
lar› olmufltu. Ama art›k savafl yoktu. Hareket, gürültü, kavga,
korku... Hiçbir fley yoktu. A¤›zlar›n› açt›lar m›, ya savafltan ya
da toplardan, toplar›n niteli¤inden konuflurlard›.
Asl›nda bu derne¤i, bilimsel çal›flmalar yapmak amac›yla
kurmufllard›; ama bu s›ralar dernek, eski arkadafllar›n topla-
n›p karfl›l›kl› dertleflmelerinden baflka bir ifle yaram›yordu.
Tom Hunter (Tom Hant›r), tahta baca¤›n› flöminenin he-
men k›y›s›na kadar uzatm›flt›.
– Öyle can›m s›k›l›yor ki, diyerek söze bafllad›. Ne s›k›n-
t›l›, ne tats›z bir yaflam bu.
Onu dinleyenler içlerini çekip, “Nerede o eski günler!” de-
93