€› yerde durdu€u için, bafl afla€› çak›ld›. Topra€a burnunu kuvvet-
le çarp›nca, bir 盀l›k koyuverdi. Hemen ard›ndan kendini tutama-
y›p yamaçtan afla€›ya do€ru yuvarlanmaya bafllad›. Dehfletli bir
pani€e kap›lm›flt›. Bilinmeyen sonunda eline geçirmiflti onu. K›s-
k›vrak yakalam›flt› ve can›n› fena yakacak gibi görünüyordu. Bu
kez korku büyüme gücünü alt etmiflti; korkmufl bir köpek yavrusu
gibi c›yaklamaya bafllad›.
Bilinmeyen, gri yavruyu, onun tan›mad›€› ve onu korkutan ac›-
lar içinde yuvarlamaya devam ediyordu, o da durmadan c›yakl›yor
ve 盀l›k at›yordu. Bu, bilinmeyen yan› bafl›nda öylece dururken,
korkudan donup kalmaya benzemiyordu; ondan farkl› bir durumdu.
Sessiz kalman›n bir yarar› olmazd›. Üstelik flu an onu sarsan fley
korku de€il, dehfletti.
Derken yamac›n e€imi azald›, taban› çimle kapl› bir zemine
döndü. Yavrunun h›z› burada iyice azald›. Sonunda durunca, son
bir hayret nidas› koyuvererek, uzun bir s›zlanma tutturdu. Ard›n-
dan, sanki bu hayat›nda binlerce defa karfl›laflt›€› bir fleymifl gibi,
afla€› kayarken killi topra€a bulanan tüylerini yalayarak, vücut te-
mizli€ini yapmaya bafllad›.
Yavru, dünyas›n›n duvar›n› k›r›p ç›km›flt›, bilinmeyen onu elin-
den kaç›rm›flt› ve flimdi de iflte sapsa€lam orada duruyordu. Her-
hangi bir ön bilgi edinmeden, karfl›laflaca€› fleyler hakk›nda hiçbir
uyar› almadan kendisini yepyeni bir dünyada bir kâflif konumunda
bulmufltu.
Korkutucu bilinmeyen onu b›rak›nca, o da bilinmeyenin tafl›d›-
€› dehfletleri hemen unutuvermiflti. fiimdi yaln›zca çevresini saran
nesnelere duydu€u merak vard› akl›nda. Üzerinde durdu€u çimen-
leri, yan› bafl›ndaki yaban mersinlerini, a€açlar›n aras›ndaki bir
aç›kl›€›n k›y›s›nda duran yan›k çam a€ac›n›n gövdesini dikkatle in-
celedi. A€ac›n gövdesinin etraf›nda turlayan bir sincab›n kendisine
do€ru yöneldi€ini fark edince ödü koptu. Korkuyla büzülüp h›rla-
maya bafllad›. Ama sincab›n korkusu daha büyüktü. A€aca t›rma-
n›p güvenli bir mesafeden yaygara yapmaya bafllad›.
13