Bir daha k›tl›k bafl gösterdi ve yavru açl›€›n ac›s›n› daha aç›k
seçik bir bilinçle tan›d›. Difli kurt yetersiz beslenmekten iyice zay›f-
lad›. Art›k ma€arada hiç durmuyor, zaman›n›n ço€unu av peflinde
geçiriyor ama bir sonuç alam›yordu. Bu seferki k›tl›k dönemi fazla
uzun sürmediyse de çok fliddetli geçti. Yavru annesinin memele-
rinde süt de bulam›yordu, kimse ona bir lokma et de getirmiyordu.
Yavru önceden oyun olsun diye, s›rf e€lence için avlanm›flt›;
flimdi tam bir ciddiyetle çabal›yordu ama hiçbir fley bulam›yordu.
Ancak bu baflar›s›zl›k yeteneklerinin geliflmesini h›zland›rd›. Sin-
cab›n al›flkanl›klar›n› çok büyük bir dikkatle incelemeye verdi ken-
dini; bir a盀›n› yakalayarak ona flafl›rt›c› bir bask›n yapmak niye-
tindeydi. Tarla farelerini inceliyor, yuvalar›ndan d›flar› ç›karmaya
çal›fl›yordu; alakargalar›n ve a€açkakanlar›n davran›fllar› hakk›n-
da da bir sürü fley ö€renmiflti. Ve günün birinde art›k do€an›n göl-
gesi onda çal›l›klara saklanma ihtiyac› do€urmaz oldu. Daha güç-
lü ve ak›ll›yd› art›k, kendine güveni de daha fazlayd›. Ne var ki, bir
yandan da çaresizdi. Bu yüzden, bir aç›kl›kta oturup, gökyüzünde
uçan do€ana meydan okudu. Çünkü tepesindeki maviliklerde sü-
zülen fleyin midesinin ›srarla istedi€i et oldu€unu gayet iyi biliyor-
du. Ama do€an yere inip dövüflmek istemiyordu; yavru da çal›l›€a
giderek, hayal k›r›kl›€› ve açl›k duygusuyla s›zlan›p durdu.
21
