14
de (RP) katıldılar. Yerel seçimlerde ANAP, oy-
ların %41’ini toplayarak belediyelerin çoğun-
da başkanlıkları kazandı. Türkiye’nin
demokrasiye dönüşüyle dış ülkelerle ilişkiler
yeniden olumluluk kazandı. Orta Doğu ülkele-
riyle yakınlaşma sürdü, İran-Irak Savaşı’nda ta-
rafsız kalındı, ABD’yle ilişkiler geliştirildi. İç
politikada hareketlilik sürdü. 1985’te SODEP,
HP’yle birleşerek Sosyal Demokrat Halkçı Parti
(SHP) adını aldı. Bir süre sonra siyaset yapma-
ları yasaklanan eski siyasetçilerin yasaklarının
kalkması sorunu gündeme geldi ve 1987’nin
eylül ayında yapılan halk oylamasıyla eski po-
litikacıların yasakları kalktı. 29 Kasım 1987’de
yapılan erken seçimlerde ANAP %36,31 ora-
nında oy toplayarak Meclis’teki çoğunluğunu
korudu. SHP %24,74 oranında, DYP ise
%19,14 oranında oy topladılar. Öteki partiler (De-
mokratik Sol Parti, Milliyetçi Çalışma Partisi, Re-
fah Partisi), Seçim Kanunu’nun getirdiği %10’luk
oy barajını aşamadıkları için Meclis’e gireme-
diler. 1989’da Kenan Evren’in görev süresinin
dolması üzerine, cumhurbaşkanlığı seçimi
gündeme geldi. Başbakan Turgut Özal, cum-
hurbaşkanlığına aday oldu ve muhalefet parti-
lerinin katılmadığı bir Meclis seçimiyle
cumhurbaşkanlığına seçildi (31 Ekim 1989). 9
Kasım 1989’da eski cumhurbaşkanı Kenan Ev-
ren’den görevi devraldı ve boşalan başbakan-
lık makamına ANAP Erzincan milletvekili
Yıldırım Akbulut getirildi. 1991’de yapılan
ANAP Olağan Kongresi’nde parti başkanlığına
getirilen Mesut Yılmaz, başbakanlık görevini
Yıldırım Akbulut’tan devraldı. Ağustos 1990’da
Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesi üzerine, Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi’nin Irak’a karşı eko-
nomik ambargo uygulanması kararına ilk uyan
ülkelerden biri de Türkiye oldu. Turgut Özal’ın
cumhurbaşkanlığına seçilmesiyle birlikte ABD
safında Irak’a karşı takınılan tavır, sürekli tar-
tışma konusu olmaya devam etti. Özal cum-
hurbaşkanı iken de, yürütme erkinin başı
sıfatıyla özellikle dış politikada etkili olmakta
ısrar etti. Koalisyon hükûmeti döneminde
ABD’ye, Balkan ülkelerine, Orta Asya Türk
cumhuriyetlerine ve Azerbaycan’a ziyaretler ya-
parak müzakerelerde bulundu. 17 Nisan
1993’te Özal’ın ani ölümü üzerine Mayıs
1993’te DYP genel başkanı ve başbakan Sü-
leyman Demirel cumhurbaşkanlığına seçilerek
Çankaya’ya çıktı. DYP olağanüstü kurultayın-
da Demirel’in yerine genel başkanlığa Tansu
Çiller seçildi. Demirel, Çiller’i başbakanlığa
atadı. Tansu Çiller, Türkiye Cumhuriyeti tari-
hinde ilk kadın başbakan oldu ve SHP ile iş
birliğini koruyarak yeni bir koalisyon hükûmeti
kurdu (Haziran 1993). Çiller hükûmeti, PKK’ya
ve Kürt ayrılıkçılığına karşı sıkı bir baskı uygu-
ladı. Ödemeler dengesi açığı rekor düzeye ula-
şan Türkiye, 1994’te büyük bir mali krize girdi.
18 şubat 1995’te CHP ile SHP, CHP çatısı al-
tında birleşti. 10 Eylül’de Deniz Baykal’ın CHP
genel başkanlığına seçilmesinden sonra DYP-
CHP koalisyonu bozuldu. Aralık 1995’te yapı-
lan erken seçimde Refah Partisi birinci parti
durumuna geldi (158 milletvekili). Haziran
1996’da Necmettin Erbakan başkanlığında Re-
fahyol (RP-DYP) Hükûmeti kuruldu. Tartışmalı
bir dış siyaset izleyen ve davranışları laikliğe
ters düşen Başbakan Erbakan, 28 Şubat
1997’de yapılan Millî Güvenlik Kurulu (MGK)
toplantısında generallerin sert uyarılarıyla kar-
şılaştı. Erbakan’ın 8 yıllık kesintisiz temel eği-
time geçilmesi, imam-hatip okullarının orta
bölümünün lağvedilmesi, Kur’an kurslarının
denetim altına alınmasını da kapsayan MGK
kararlarını bir süre imzalamaması ciddî bir si-
yasî krize yol açtı. Erbakan, başbakanlığı DYP
Genel Başkanı Çiller’e devretmek üzere 18 Ha-
ziran 1997’de istifa eti. Ama Cumhurbaşkanı
Demirel, hükûmeti kurma görevini ANAP Ge-
Doğubayazıt-Ağrı