23
yum kullan›ld›. Bunlar kana en az
zarar veren maddelerdi. Bunlar kan
grubu problemi çözülmeden önce
yap›l›yordu ve bu fikirlerden hiçbir
fley elde edilmedi.
VAS‹YET‹
Alfred Nobel’in vasiyeti 1896 y›l›n-
da aç›ld›¤›nda baz› akrabalar›n›n
itiraz›na maruz kald›. Nobel Kuru-
luflunun statüsü yaz›l›rken anlat›m
biçiminin detayl› bir analizi gereki-
yordu. Kraliyet
Caroline T›bbi
Cerrahi Enstitü-
sü rektör Count
Mörner taraf›n-
dan temsil edili-
yordu.
Fakülte içinde fi-
kir
ayr›l›klar›
vard›. Baz› üye-
ler enstitünün
akrabalar›n hak
iddialar›n›n tas-
fiyesinden sonra
bu ifle girmesi
fikrindeydi. Da-
ha sonra Karolinska Institutet’te
profesör olan Jöns Johansson fakül-
tenin ifllerinde aktif olarak görev
al›yordu. Fakülte içinde Alfred No-
bel ile birlikte çal›flm›fl, onun t›p
alan›ndaki ilgisini bilen tek kifli ola-
rak son kurallar› formüle etmekte
önemli bir rolü oldu. Birtak›m gö-
rüflme ve uzlaflmalarla fizyoloji ve-
ya t›p alan›n›n hem pratik t›bbi bi-
limleri hem de teorik t›bbi bilimleri
kapsad›¤› karar›na var›ld›. Bu da
ödül müessesini yorumlar›n› yap-
makta serbest k›l›yordu. Y›llar bo-
yunca ödüller hem teorik ve klinik
öncesi bilimlerde hem de klinik t›b-
hat›ras›na kurulan bir fonu yöneti-
yordu. Hofsten, Alfred Nobel’in bi-
yoloji ve fizyolojiye duydu¤u ilgiye
flafl›rd›. ‹ki konu üzerinde beraberce
uzun konuflmalar yapt›lar.
1890 y›l›nda Hofsten, Paris’te Alfred
Nobel ile bulufltu ve Nobel’in t›p bi-
limine büyük ilgi duydu¤unu kefl-
fetti. Nobel kendisine genç ve iyi
e¤itimli bir ‹sveçli fizyoloji uzman›
ile birlikte çal›flabilece¤ini ve bu ki-
flinin beyninde fizyoloji konusunda
güzel fikirler oldu¤unu söyledi.
Hofsten’in arac›l›¤› ile Johan Erik
(Jöns) Johansson, Alfred Nobel’in
Paris d›fl›ndaki Sevran laboratuva-
r›nda kan transfüzyonu konusunda
çal›flmaya davet edildi. Johansson
daveti kabul etti ve Sevran’da elli
ay›n› geçirdi. Alfred Nobel’in görü-
flüne göre kan transfüzyonu konu-
sundaki en büyük engel, kan›n vü-
cut d›fl›nda süratli bir de¤iflime u¤-
ramas› ve kan›n bu nedenle kan›
verenden do¤rudan kan› alana nak-
ledilmesi gerekti¤iydi. Kan› muha-
faza için erimifl boraks tüpleri kul-
lan›ld›. Kan nakillerinde ise sod-