abroad
(ıbro:d) hariçte, ya-
bancı memlekette, yabancı
memleket, yurtdışı
abrupt
(ıbrapt) ani
absence
(ebsıns) yokluk, bu-
lunmayış, eksiklik
absent
(ebsınt) bulunmayan,
yok
absent-minded
(absıntmayn-dıd) dalgın
absolutely
(ebsılu:tli) tama-
men, kesinlikle
absorb
(ıbsoıb) emmek,
(sünger gibi) içine çekmek
abstract
(ıbstrakt) soyut, ku-
ramsal
absurd
(ıbsö:d) saçma, abes,
anlamsız
abundance
(ıbandıns) bolluk
abuse
(ıbyus) kötüye kullan-
ma, küfür etmek
abundant
(ıbandınt) bol, be-
reketli
abuse
(ıbyu:z) kötüye kullanmak
abyss
(ibis) uçurum
accelerate
(ekselıreyt) hız-
landırmak
accent
(eksınt) vurgu/aksan,
şive
accept
(ıksept) kabul etmek
accessory
(eksesıri) ilave
parçalar, gerekli parça, akse-
suar
accident
(eksidınt) olay, kaza
(trafik), tesadüf
accommodate
(ıkomideyt)
yerleştirmek, barındırmak
accompany
(ıkampıni)
yanında gitmek, (yol)
arkadaşlık etmek,eşlik etmek
accomplice
(ıkomp:lis) suç
ortağı
accomplish
(ıkompliş) yap-
mak, meydana getirmek, ba-
şarmak, becermek
according to
... e göre
accordion
(ıkordiyın) akorde-
on
accountant
(ıkauntınt) muha-
sebeci
accumulator
(ıkiu:miuleytı)
akümülatör
accurate
(ekyırıt) doğru / kati,
kesin
accuse
(ıkyu:z) itham etmek,
suçlamak
accustom
(ıkastım) alıştırmak
ace
(eys) kâğıt oyununda bir-
li,as
ache
(eyk) ağrımak / ağrı
achieve
(ıçi:v) başarmak,
elde etmek
acknowledge
(ıknolic)
tasdik, doğrulamak, tanımak,
kabul etmek, aldığını bildirmek
acne
(akni) sivilce
-11-
acne
