death
(deth) ölüm
debt
(det) borç
decade
(dikeyd) on yıl
decay
(dikey) çürümek, bo-
zulmak
decease
(disirs) ölmek
deceit
(disi:t) aldatma, hile
deceive
(disi:v) aldatmak
December
(disembı) aralık
(ayı)
decent
(di:sınt) düzgün, iyi
decide
(disayd) karar vermek
decision
(desijın) karar
deck
(dek) güverte / donat-
mak, süslemek
declare
(dikle:) ilan etmek,
bildirmek
decline
(diklayn) azalmak,
düşmek / gücünü yitirmek,
zayıflamak
decorate
(dekıreyt) donat-
mak, dekore etmek
decoration
(dekıreyşın) süs-
leme, dekorasyon
decrease
(dikris) azaltmak,
azalmak / azalma, düşüş
dedicate
(dedikeyt) adamak,
ithaf etmek
deduce
(didyu:s) sonuç
çıkarmak
deep
(di:p) derin
deeply
(di:pli) içten, derinden
deer
(diı) geyik
defeat
(difiit) yenilgi / yenmek
defence
(difens) savunma,
müdafaa, korunma
defend
(difend) müdafaa et-
mek, savunmak
defense
(difens) savunma,
koruma
definite
(definit) belji, kesin,
belirli
definitely
(definitli) kesinlikle
definition
(defınişın) tarif,
tanım
degree
(digri:) derece, kade-
me / seviye / rütbe, unvan
delay
(diley) geciktirmek,
ertelemek
delegate
(deligıt) delege,
temsilci
deliberate
(dilibırıt) kasti,
temkinli, tedbirli / düşünmek
deliberately
(dilibırıtli) kasten
delicate
(delikıt) nazik (me-
sele, durum) / zarif, nefis, has-
sas, narin
delicious
(dilişıs) leziz, lez-
zetli
delight
(dilayt) zevk / sevinç /
sevindirmek
deliver
(dılivır) teslim etmek,
-47-
deliver
