ödemek: bir fleye zahmetle kavuflmak / bir
iflin karfl›l›¤›n› vermek
öksüz: kimsesiz
öküz: bön, görgüsüz, yeteneksiz kimse
ölçmek: afl›r› olmamas›na dikkat etmek
ölçü: afl›r› olmama, ›l›ml› / de¤er, itibar
ölçülü: ›l›ml›
öldürmek: yok olmas›na yol açmak / etkisi-
ni ve gücünü azaltmak / dirili¤ini, tazeli¤ini,
sertli¤ini gidermek
öldürücü: bay›lt›c›, bunalt›c›, s›k›c›, yorucu
ölgün: zay›flam›fl, gücü azalm›fl
ölmek: ac› çekmek / de¤erini, geçerlili¤ini,
gücünü yitirmek; kullan›lmamak
ölü: güçsüz / hareketsiz / canl›l›¤›, etkileme
gücü olmayan
ömür: çok hofla giden fley
ömürsüz: yarars›z, k›sa süren
örmek: bir konuyu ifllemek (müzik, edebi-
yat vb.)
örselemek: sarsmak, gücünü azaltmak
örtmek: gizlemek, saklamak, belli etmemek
örümceklenmek: bak›ms›z ve terk edilmifl
bulunmak
öz: temel öge
özümleme: edinilmifl bilgileri kendi öz ma-
l› yapma
özümlemek: edinilmifl bilgileri kendi öz
mal› yapmak
33
Ö
