28
/ üstünde durmak, eflelemek
kurmak: bir kimseyi telkinlerle baflkas›na
karfl› öfkelendirmek
kurt: iflini iyi bilen, kurnaz / bir fleyi iyi bi-
len
kurtlanmak: sürekli k›m›ldamak / gezme
gere¤i duymak / telafllanmak, sab›rs›zlan-
mak
kurtlu: sürekli k›p›rdanan
kurtulmak: do¤urmak
kuru: ak›c› olmayan / heyecan› olmayan
kurulmak: kas›lmak
kurulufl: yap›, yap›l›fl, bünye / kas›lma
kurumak: zay›flamak, c›l›zlaflmak, s›skalafl-
mak
kurutmak: zay›flatmak / yok etmek / yiyip
bitirmek
kuskunu düflük: gözden düflmüfl
kusmak: birikmifl öfkesini söylemek
kutup: birbirine karfl› fleylerden her biri
kuyruk: insanlar›n oluflturdu¤u dizi
kuyu: içinden ç›k›lamayan durum ya da yer
küçüklük: de¤er azaltacak davran›fl
küflü: köhne
küflenmek: köhneleflmek / kabiliyetini ya
da özelli¤ini yitirmek
küllenmek: bir s›k›nt› unutulur gibi olmak
kümes: ufak ev