lar› öldürürsek, Kefl prensini ve muhaf›zlar›n› öldürmek için
emir ald›klar›, ama sonra cinayeti örtbas etmek için onlar›n öl-
dürüldü¤ü söylenmez mi? M›s›r Kral›’n›n ellerinin kanl› oldu-
¤una inan›lacakt›r. Konu¤umuzu öldürmeyi ve bizim emirleri-
mizi yerine getirenleri ortadan kald›rmakla suçumuzu gizle-
meyi plânlad›¤›m›za inanacaklard›r. Yapabilece¤imiz ikinci
bir fley vard›r: Rames’le askerlerine Napata kentine gitmeyi
ve orada krala, o¤lunun ölümünün bütün üzücü öyküsünü an-
latmay› emredebiliriz. Kefl Kral›’na flunlar› söyleyen bir mek-
tup gönderebiliriz: “Öykümüzü dinlediniz. fiimdi yarg›lay›n›z.
E¤er soylu yürekliyseniz ve bu adamlar› ba¤›fllamak hoflunu-
za giderse, sizi kutsar›z. Ama öfkeli, ba¤›fllamaz kimseyse-
niz, onlar› mahkûm ediniz ve cezaland›r›lmak için bize geri
gönderiniz, emredebilece¤iniz her türden cezay› çekecekler-
dir.” Bu iyi bir tasar› m›d›r? Kefl Kral›, onu kendi davas›nda
yarg›ç yaparsak yak›namaz. Baflka ülkelerdekiler de, bizim
M›s›r’da konuklar› öldürdü¤ümüzü ileri süremezler. Bu plân›n
iyi olup olmad›¤›n› bana söyleyiniz.
Bunun üzerine kuruldakiler ve bütün konuklar bu plân›n
çok iyi oldu¤unu hayk›rd›lar. Genç kraliçelerinin bilgelik ruhu
oldu¤unu bildirdiler. Kraliçe:
– Demek, dile¤iniz böyle, dedi. O hâlde en iyi iki yüz as-
kerin Nil’den yukar› yol almas›n› emredece¤im; komutan ola-
rak Rames ve onunla birlikte kanl› eylemi yapm›fl olanlar gi-
decek.
Rames’in onurunu k›rmaktan çok onu onurland›ran bu ka-
49