1728
n
Üsküdar’da III. Ahmet Meydan Çeşmesi yapıldı.
III. Ahmet Meydan Çeşmesi:
Üsküdar İskele
Meydanı’nda Paşalimanı Caddesiyle Hakimiyetimilli-
ye Caddesinin kesiştiği kavşakta yer alır.
III. Meydan Meydan Çeşmesi, deniz kenarına yerleş-
tirilmişti. Kervanların boğazı geçmek için toplandığı
Üsküdar Meydanı, yolcuların konaklama ve gerekli
sosyal hizmetleri karşılama amacına yönelik çeşitli
yardım kurumları ve vakıflarıyla donatılmıştı. III.Ahmet
Meydan Çeşmesi bu amaçla yapılan yapılardan biri-
dir. Meydan düzenlemesi sırasında çeşme sökülüp
bugünkü yerine getirilmiştir.
n
Topkapı Sarayı önünde III. Ahmet Sebili ve
Çeşmesi yapıldı.
III. Ahmet Sebili ve Çeşmesi :
Topkapı Sara-
yı’nın Bâb-ı Hümayun kapısı önündeki Ayasofya Mey-
danı’nın merkezinde yer alır.
III.Ahmet Çeşmesi, İstanbul’un en çarpıcı yapılarından
biridir. Yüzey bezeme işçiliği ve kütle değerlendirme-
siyle dikkatleri üzerinde toplayan bu eşsiz Osmanlı
yapısı, III. Ahmet tarafından Perayton adlı bir Bizans
çeşmesinin yerine yaptırılmıştır.
III. AHMET DÖNEM‹ OLAYLARI
Y
‹RM‹
Ü
ÇÜNCÜ
O
SMANLI
P
AD‹fiAHI
I I I
.
A
HMET
362
III. AHMET DÖNEMİNDE İSTANBUL
Üçüncü Ahmet devrinde İstanbul tabii güzelliklerini hemen hemen
her köşesiyle koruyor durumdaydı. Boğaziçi, onun mavi ve hafif dalgalı su-
larıyla titreşen yeşil sahillerde dört beş beyaz özenli köşkten başka, dik-
kati çeken yapılar yoktu. Beşiktaş sahillerinin çamlıkları altında Saray-ı
Asafî’nin (Sadrazam Sarayı) görkemli varlığı, Anadolu sahillerinde munta-
zam camilerin beyaz minarelerini, sonra etrafı çiçeklerle bezeli râyiha do-
lu koylar, Boğaz’ın güzelliğini tamamlıyordu.
Sarayburnu ile İstanbul semtleri, bu tabiî güzellikler arasında pek özel
bir mevkiydi. Sarayın sahilden başlıyarak Ayasofya önlerine kadar uzayan
surları ortasında, yüksek serviler, ulu ağaçlar arasında kubbeleri ve revak-
ları ile kıyıyı süsleyen yalı köşkleri ve İncili Köşkler, bütün bu köşklerin üze-
rinde kademeli yükselen Bağdat Köşkü’nün zarafeti, lâle bahçeleri yer alı-
yordu.
... Üsküdar ve Kadıköyü sahilleri de baştanbaşa köşklerle bezenmişti.
bu kıyıdaki saray ve köşkler yüzden fazlaydı. Bunlardan, Silâhdar Ali Pa-
şa’nın, Fatma Sultan’la nikâhlanmazdan önce yaptırdığı saray cidden te-
mâşâya değerdi. Saray, deniz kenarında çok güzel bir noktada olup arka-
sında ormanlarla örtülü bir tepe bulunuyordu. Yüzden fazla odalarının
herbiri olağanüstü tarzda bezemeliydi. Mermerler, yaldızlar, gayet ince re-
simler göz kamaştırıyordu. Pencere camları İngiltere’nin en değerli billûr-
larından seçilmişti...
Özellikle hamam dairesi pek muhteşemdi. Kurnalar, çeşmeler, döşe-
meler hep mermerdi.Tavan yaldızlarla, duvarlar çinilerle kaplıydı. Hama-
mın yanında iki geniş daire vardı. En yüksekteki bir sed biçiminde idi. Dört
köşesinden şelâleler akıyordu...
(Ahmed Refik, Lâle Devri, ‹stanbul Ansiklopedisi)
III. Ahmet Çeflmesi
(Tablo: Hüseyin Zekâi Pafla,
Türkiye ‹fl Bankas› Koleksiyonu)