1715
n
Mora’nın kuzeyini ele geçiren Osmanlı ordusu,
Anabolu’dan (Nauplion) Güney Mora’ya hareket
etti (7 Ağustos).
n
51 günde Mora fethini tamamlayıp Mora’yı
Venediklilerden geri alan Osmanlı ordusu,
Modon’dan hareket etti (22 Ağustos).
n
Suda, Carabusa ve İspirlonga kaleleri ele
geçirildi; böylece Venedikliler Girit’ten tamamen
uzaklaştırıldı (24 Eylül).
1716
n
Venediklileri himayeye kalkışan Avusturya’ya
karşı Nemçe seferi açıldı (24 Nisan).
n
Petervaradin Savaşı’nda Osmanlı ordusu
1bozguna uğradı. Bu savaşta Veziriazam Silâhtar
Ali Paşa şehit düştü (5 Ağustos).
Petervaradin Savaşı:
Osmanlı İmparatorluğu ile
Avusturya İmparatorluğu arasında yapılan ve Os-
manlı ordularının yenilgisiyle sonuçlanan savaşta Sad-
razam Ali Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu
120 bin askerden, Prens Öjeni komutasındaki Avus-
turya ordusu 187 süvari bölüğü ve 62 piyade tabu-
rundan oluşuyordu. Her iki ordunun asıl kuvvetleri,
3 Ağustos’ta karşı karşıya geldiler. İki gün iki taraf da
hazırlıkla vakit geçirdi, savaş 5 Ağustos’ta başladı. Sa-
vaşın başında Osmanlı ordusunun sağ kanadı, Avus-
turya ordusunun sol kanadını bozdu. Fakat Avusturya
başkomutanı Prens Öjeni sol kanadına yardım gön-
derince bu kez Osmanlı sağ kanadı bozuldu. Bundan
yararlanan Prens Öjeni genel bir saldırıya geçince Os-
manlı ordusundaki bozgun yaygınlaştı. Ali Paşa boz-
gunu önlemek ve askerini yüreklendirmek için ileri
atıldığı bir sırada vurularak öldü.
n
Şehit düşen Silâhtar Ali Paşa’nın yerine Belgrad
Muhafızı Hacı Halil Paşa, veziriazamlığa ve ordu
komutanlığına getirildi (22 Ağustos).
n
Vak’anüvis (resmî devlet tarihçisi) Nâima,
62 yaşında öldü (Eylül).
n
Macaristan’daki son Türk vilâyet merkezi olan
Tamışvar Kalesi düşman eline geçti (20 Ekim).
III. AHMET DÖNEM‹ OLAYLARI
AVUSTURYA SEFER‹
Ali Pafla’n›n Mora’daki zaferi nedeniyle Edirne’de ve
‹stanbul’da yedi gün yedi gece flenlik ve donanmalar ya-
p›ld›. Fakat ‹stanbul’daki asayiflsizli¤i önleyemeyen Kürt
Mehmet Pafla kaymakaml›ktan uzaklaflt›r›l›p yerine Sirke
Osman Pafla getirildi. Bir taraftan da ‹stanbul’daki kap›ku-
lu askerinin ilkbaharda sefere ç›kma haz›rl›klar› sürüyor-
du. Sadrazam Ali Pafla, ‹stanbul’un en eski yap›lar›ndan
olan Kurflunlu Mahzen’i y›kt›r›p buraya, III. Ahmet’e he-
diye etmek üzere yeni bir köflk yapt›rd›. ‹stanbul’a dönen
padiflah fazla kalamadan, Sirke Osman Pafla’ya kent gü-
venli¤iyle ilgili buyruklar verdikten sonra yine Edirne’ye
gitti ve sadrazam› Avusturya seferine u¤urlad›. Petervara-
din bozgunu, Ali Pafla’n›n flehit olmas› ve Tam›flvar Kale-
si’nin yitirilifli ile bafllayan çözülme, ‹stanbul’da pani¤e
neden oldu. Yeni Sadrazam Halil Pafla, ivedi olarak Kürt
Mehmet Pafla’y› getirtip ‹stanbul kaymakam› yapt›. Bafl-
kentte yeni bir savafl için mühimmat ve levaz›m haz›rla-
ma çal›flmalar› h›zland›r›ld›. ‹stanbul Kad›s› Tosyavî Mus-
tafa Efendi’nin yerine Yahyazade Ahmet Efendi getirildi.
Hindistan elçisi, Edirne’de padiflah›n huzuruna ç›kt›ktan
Y
‹RM‹
Ü
ÇÜNCÜ
O
SMANLI
P
AD‹fiAHI
I I I
.
A
HMET
PAD‹fiAHLAR ALBÜMÜ
352
NÂİMA
(1655 Halep
- 1716 Patras/Yunanistan):
Asıl adı, Mustafa Naim’dir.
Halep’te iyi bir öğrenim gör-
dü. 1680’lerde İstanbul’a gel-
di ve saraya teberdar (balta-
cı) olarak girdi (1688); II. Ah-
met’in sadrazamlarından Hü-
seyin Paşa’nın ilgisini çekerek,
Divan ve Sadaret kâtipliği gö-
revlerine getirildi. Anadolu
muhasebeciliği (1704), teşri-
fat nazırlığı, deftereminliği,
başmuhasebecilik gibi önemli
görevlerde bulundu. 16. yüzyıl
başlarından itibaren genellikle
nakil, öyküleştirme ve betim-
leme biçimlerine dayanan ta-
rih anlayışı içinde Âli Çelebi,
Kâtip Çelebi ve Müneccimbaşı gibi tarihçiler, gerçekçi yönteme bağlı
belli gelişme gösterirler. Nâima’nın da, dilde sadeleşme çabaları, olayla-
rın neden ve sonuçlarını araştırma, onlara çözüm yolları arama eğilim-
leriyle bu gelişim içinde tarihçiliğin evrimine katkıda bulunduğu söylene-
bilir. Saraya bağlı vak’anüvis olduğu hâlde, bütün çıplaklığıyla anlattığı
olaylar arasında ilişkiler kurarak, nesnel değerlendirmeler yapması ve
gerektiği zaman eleştirmeden çekinmemesi başlıca özelliklerindendir.
1591-1659 yılları arasındaki olayları anlatan “Ravzatül-Hüseyin fi Hu-
lâsatı Ahbâri-l Hâfikayn” adlı kitabını, Sadrazam Amcazade Hüseyin Pa-
şa’ya adamıştır. III. Murat ve IV. Mehmet dönemlerini yansıttığı bu kitap-
ta, yalın dil anlayışı dikkati çeker. Naima Tarihi’nin, 17. ve 18. yüzyıllarda
çeşitli basımları yapılmıştır. Son sadeleştirilmiş basımı, Zuhuri Danışman
tarafından yapıldı (1967); daha sonra Fransızcaya çevrildi.