önlendi¤i k›sa zamanda her yerde duyuldu. Bu haber, Fran-
s›z›n ününü bir kat daha art›rd›.
Arden’in hiç bofl zaman› yoktu. K›t’an›n dört bir yan›ndan
koflup gelen merakl›larla konuflmak zorundayd›. Onlar› karfl›-
l›yor, ayak üstü de olsa birkaç dakika konufluyordu.
Ancak bütün ilgiye, sevgi gösterilerine karfl›n Arden hiç-
bir zaman fl›marm›yordu. Çok a¤›rbafll›yd›. Onun yerine bir
baflkas› olsayd›, bu ilgi karfl›s›nda olmad›k hoppal›klara giri-
flirdi.
Bu arada, Ay’dan geldi¤ini iddia eden bir tak›m üflütükler
de ç›km›flt› ortaya.
Bunlardan bir grup, günün birinde Michele Arden’i görme-
ye geldi. Ondan, yurtlar›na dönmek için kendilerine yard›m
etmesini istediler.
‹çlerinden baz›lar› Ay diliyle konufltuklar›n› ileri sürüyorlar,
dag›l dugul bir fleyler söylüyorlard›. Ay’a gidece¤ine göre, Ar-
den de bu dili ö¤renmeliydi.
Arden bütün bu saçmal›klar› sab›rla dinliyor, onlar›n ko-
nuflmalar›na göz yumuyordu.
Günler böyle tam bir gürültü içinde beklemekle geçerken;
baz› tats›z olaylar da oluyordu. Sivri ak›ll› bir Amerikal›, Ar-
den’e bir milyon dolar önerdi. Evet, tam bir milyon dolar...
Karfl›l›¤› m›?
Evet, adam sivri ak›ll›yd›; ama verdi¤i para karfl›l›¤›nda
da bir fleyler istiyordu Arden’den. Hem basit bir fley. Arden’i
alacak, bir kafese koyacak; kent kent dolaflt›r›p halka paray-
160