parça parça getirildi. Bunlar da küçük, teneke kutulara s›k›ca
kapat›lm›flt›. Böylece iki yüz tonluk piroksil, iki yüz ellifler kilo-
luk sekiz yüz parça hâlinde tafl›nd›. Böylece, tafl›ma s›ras›n-
daki kaza olas›l›¤› ortadan kald›r›lm›fl oldu.
Demir yoluyla gelen kutular›, ç›plak ayakl› iflçiler büyük bir
dikkatle boflalt›yorlard›. Her fiflek kovan› ayr› tafl›n›yor, Co-
lombiad’›n dibine kald›raçlarla indiriliyordu.
Her türlü buhar makinesi çevreden uzaklaflt›r›lm›fl; atefl
yakmak, sigara içmek bile yasaklanm›flt›. Hatta kas›m ay›n›n
günefl ›fl›nlar› bile bu hassas maddeyi ateflleyebilirdi. Bundan
korunmak için her kutu, koyu renkli k⤛tlara sar›lm›fl, günefl
›fl›nlar›n›n etkisi azalt›lm›flt›.
Colombiad’›n dibi, elektrikle ayd›nlat›l›yordu. Oras› gün-
düz gibi ayd›nl›kt›. Fiflekler, bu bol ›fl›k alt›nda çok düzgün bi-
çimde yerlefltiriliyordu. Bütün fiflekler birbiriyle bir kablo ara-
c›l›¤›yla birlefltiriliyordu. Kabloya ak›m verildi¤inde, hepsi bir-
den atefllenecekti.
Bir a¤ac›n dallar› gibi, küme küme fifleklerden ç›kan teller
ilerde bir noktada birlefliyor, daha kal›n bir kablo hâlinde ku-
yudan yukar›ya ç›k›yordu. Bu kablo, üç kilometre uzunlu¤un-
da dizilmifl direklerin üzerine tutturulmufltu.
Colombiad’›n alt›ndaki patlay›c›y› atefllemek için, yaln›zca
bir dü¤meye basmak yeterliydi.
28 Kas›m günü sekiz yüz kovan, Colombiad’›n dibine yer-
lefltirilmiflti. Böylece, iflin en tehlikeli aflamas› baflar›yla bitmiflti.
Ama Barbicane, bu süre içinde çok yorulmufl, s›k›nt›dan her
169
