r›m olur biter.
Arden’in bu alayl› konuflmas› herkesi güldürdü. Art›k her-
kes sakall› adam› alaya al›yordu.
Arden zafer kazanm›fl bir hava içinde:
– Mademki Ay’da az da olsa bir hava bulundu¤unu kabul
ediyoruz, izin verin de bir parçac›k da su bulunsun. fiimdi flu
say›n toplulu¤a soruyorum, dedi. Ay’da, t›pk› dünyadaki gibi
bir yaflam var m›, yok mu?
Yüz binlerce a¤›zdan ayn› anda sözler duyuldu:
– Var... Var... Var...
Alan› kaplayan kalabal›ktan alk›fl sesleri koptu. Halk bü-
yük bir heyecan içinde coflmufl, ba¤›r›yordu. Ama kara sakal-
l› adam, Arden kadar inatç›yd›. Yenilmek nedir bilmiyordu. El
kol iflaretleriyle sorular›n›n devam› oldu¤unu anlatmaya çal›-
fl›yordu. Kalabal›k aras›ndan:
– Kovun flu herifi! Bu sakall› da nereden ç›kt›? Def edin
gitsin, sözleri duyuluyordu.
Fakat adam kürsüye yap›flm›flt›, bu hareketi de oradan
ayr›lmak niyetinde olmad›¤›n› gösteriyordu. Öfkesi taflan
halk, adam› yaka paça tutup uzaklara atmaya haz›rlan›yordu.
Tehlikeyi sezen Michele Arden, iki kolunu havada sallayarak
halk› yat›flt›rd›. Sonra kara sakall›ya dönerek sordu:
– Daha baflka söyleyecekleriniz mi var?
– Evet, söyleyecek çok sözüm var... Ama tek bir fley söy-
leyece¤im. Merminin o h›z›na dayanamaz, parçalan›rs›n›z.
– Ben böyle bir tehlikenin olaca¤›n› sanm›yorum bay›m.
152