Kral:
– Peki gidebilirsin, dedi.
fiapkac›, ayakkab›lar›n› bile almadan koflarak kendini
d›flar› att›. O ç›karken Kraliçe, askerlerden birine e¤ilip:
– Kafas›n› kesin d›flarda, dedi. Fakat asker daha kap›-
ya ç›kmadan fiapkac› gözden kaybolmufltu bile.
Kral:
– ‹kinci tan›k gelsin! dedi.
‹kinci tan›k, Kraliçe’nin aflç›s›yd›. Alice, onun kim oldu¤u-
nu; daha içeri girmeden, kap›n›n yan›nda duranlar›n aks›r-
malar›ndan anlad›. Aflç›, yan›nda bir biber kutusu getirmiflti.
Kral, aflç›ya emretti:
– Anlat bakal›m.
– Anlatmayaca¤›m.
Kral flaflk›nl›k içinde tavflana bakt›.
Tavflan:
– Majestelerinin bu tan›¤a soru sormalar› gerek, diye f›-
s›ldad›.
Kral yorgun yorgun:
– Gerekiyorsa öyle yapal›m, dedi ve kollar›n› kavufltu-
rarak devam etti:
– Kekler neden yap›lm›flt›?
– Biberden...
Arkadan bir ses:
– Yosundan, de.
Kraliçe birden hayk›rd›:
– Tutun flu fareyi! Yakalay›p b›y›klar›n› kopart›n. At›n
buradan!
75