– Özgürlü¤e bu kadar yak›nken onu kaybedersem yaflayamam
diye düflünüyorum.
O s›rada, k›z elbiseleri giydirilmifl olan Henry de yanlar›na geti-
rildi. Biraz sonra, kap›n›n önüne bir araba geldi. Kaçaklar, kendile-
rini bar›nd›ranlarla birer birer vedalafl›p ayr›ld›lar. Smith’in efli de,
çocu¤un halas› rolünde onlarla birlikte yolculuk edecekti.
Gemiye bindiklerinde, yol paralar›n› öderken, iki adam›n konufl-
malar›n› duydular. Adamlardan biri, gemiye binenlerin tek tek göz-
den geçirildi¤ini; arananlar›n burada olmad›¤›n› söylüyordu. Konu-
flanlardan biri Marks’d›. George, sakin olmaya çal›flarak, ilgisiz ba-
k›fllarla adamlara bak›p oradan h›zla uzaklaflt›.
Marks, gemiden indikten sonra, çark a¤›r a¤›r döndü ve kara-
dan ayr›ld›lar. Kaçaklar, rahat bir soluk ald›lar. Saatler süren yolcu-
luktan sonra, Kanada’n›n küçük bir kasabas› olan Amherstberge
(Amersberg)’e ulaflt›lar. Eflyalar›n› toplay›p gemiden indikten sonra,
herkesin gitmesini beklediler. Sonra k›y›da yere diz çöküp Tanr›ya
flükrettiler.
George’la Elisa, befl paras›z ve iflsiz, bir dikili a¤aca sahip ol-
mad›klar› flu anda, özgürlü¤e kavuflman›n mutlulu¤undan sarhofl
gibiydiler.
89