küçük bir çocu¤un, bir genelev ka-
d›n›n›n, papaz›n veya haham›n
karfl›s›nda çekinmeden secde ede-
bilmifl, cüzaml› hastalar›n y›kand›-
¤› havuzda hastalarla birlikte y›-
kanm›flt›r. Her kötü insan›n içinde
iyi niteliklerin de bulundu¤unu be-
lirten Mevlâna, bunu çak›l tafllar›
aras›nda parlayan inci tanelerine
benzetir. Halk aras›nda onun oldu-
¤una inan›lan, asl›nda sufi flair Ebu
Said Fazlullah bin Ebülhayr’a ait
olan "Gene gel, gene gel, ne olursan
ol, gene gel." sözleriyle bafllayan
dörtlü¤ü çok benimseyen Mevlâna,
bunu bar›fla ve sevgiye davet sloga-
n› hâline getirmifltir. Mevlânâ insa-
n›n duygusal bir varl›k oldu¤unu
kabul eder. Duyguyu, olup bitenleri
ikinci plana atarak akla önem ve-
ren filozoflar›n eksikleri oldu¤una
inan›r. ‹kiyüzlülük ve dalkavuklu-
¤u hiç sevmez. Görünüflte sufi izle-
müzikle birlikte insanl›¤›n olgun-
laflmas›na yard›m etti¤i kan›s›nda-
d›r. Aflk, ister mecazi anlamda ister
gerçek anlamda olsun sonunda in-
san› gerçe¤e ulaflt›r›r. Bir sanat ola-
rak gördü¤ü müzikse insanlar ara-
s›nda birli¤i sa¤lay›c› unsurlardan
biridir. Bu nedenle ney, tambur, ut,
def, daire, kudüm gibi çalg›lara bü-
tün sema törenlerinde yer verilir.
KADINA SAYGI
Mevlâna kad›na
büyük de¤er ve-
rir ve sayg› du-
yar. Ona göre
kad›n, Tanr›’n›n
nurudur. Kad›n,
yarat›c›d›r. Bu
yüzden kad›n›n
kapanmas›, top-
lumda horlan-
mas›, kaba dav-
ran›fllarla karfl›-
laflmas› önlen-
mesi gereken durumlard›r. Bu dü-
flünceleriyle o, hiçbir zaman cariye
çal›flt›rmam›fl ve birden çok kad›nla
evli kalmam›flt›r.
‹NSAN SEVG‹S‹
Mevlâna, bütün insanlara karfl›
sevgisini ve sayg›s›n› sonsuz bir al-
çakgönüllülük ve hoflgörü içinde,
hem sözleriyle hem de davran›flla-
r›yla kan›tlam›flt›r. Oyun yafl›nda
156