bazen geceleri sabaha kadar, bazen
yolda yürürken sürekli yazd›r›yor-
du. Günlük olaylar, sorulan bir soru-
ya verilen cevap Mesnevi’nin bün-
yesine giriyordu. Olaylar bir birine
eklemleniyor, bir bahis bir hikâyeyi
ça¤r›flt›r›yor, Mesnevi böylece ilerli-
yordu. Mevlâna’n›n Mesnevi’ye
1258’den önce, Salahaddin daha
sa¤ken bafllad›¤› san›lmaktad›r.
‹kinci cilde bir gecikmeyle 1264’te
baflland›¤›n› bizzat Mevlâna söyle-
mektedir. Alt›
cilt olan Mesne-
vi’nin, Mevlâ-
na’n›n 17 Aral›k
1277’deki ölü-
münden k›sa bir
süre önce ta-
mamland›¤› tah-
min edilmekte-
dir. Mevlâna’n›n
Konya’daki ce-
naze törenine
flehirli ve köylü
bütün halk, bil-
ginler, sufiler, ahiler, devlet ileri ge-
lenleri, H›ristiyanlar ve Yahudiler-
den oluflan büyük bir kalabal›k ka-
t›ld›. Nefirler, neyler, ziller, davullar
çal›n›yor, müritleri naralar at›p se-
ma yap›yorlard›. Sabahleyin evden
ç›kan tabut, pek yak›n olan musal-
laya akflama varabilmiflti. Namaz›
k›l›nd›ktan sonra bugünkü türbesi-
nin bulundu¤u yere, babas›n›n ya-
n›na gömüldü.
fi‹‹R ANLAYIfiI
Sultan Veled, Mevlâna’n›n fiems ile
bulufltuktan sonra fliir söylemeye
bafllad›¤›n› yazmaktad›r. Ancak
kendisi bir fliirinde fiems’ten önceki
hâli için "Utarit gibi defterlere düfl-
kündüm, ediplerin üst yan›nda otu-
rurdum." dedi¤ine göre daha önce
de fliir yazmaktayd›. Ancak fiems’
ten sonra bütün hayat› gibi fliiri de
de¤iflmiflti. Mevlâna, Anadolu halk›
fliir sevdi¤i için fliir söyledi¤ini, flii-
rin ay›p say›ld›¤› Horasan’da kalm›fl
olsayd› ders verip kitaplar yazaca¤›-
n› söyler. Herhangi bir olay onda fli-
ir söylemek ihtiyac›n› yaratt›¤›nda
vecd hâlinde sema yaparak fliir söy-
lemeye bafll›yordu. Bu fliir orada bu-
lunanlardan biri taraf›ndan kayde-
152