etmek, harf veya kelimeyi sesli
okumak
pronunciation
(prınansiey-
şın) telaffuz, sesli okuma
proof
(pru:f) ispat eden belge,
delil, kanıt
prop
(prap) destek, dayak /
yadımcı / dekor
proper
(propı) doğru, uygun /
özel (isim)
properly
(propıli) uygun bir
şekilde
property
(propıti) emlak, mal,
mülk
prophe
t (profit) peygamber
proportion
(propo:şın) oran
proposal
(prıpouzıl) teklif,
öneri / evlenme teklifi
propose
(prıpouz) teklif etmek
prospect
(praspekt) manzara
/ umut / bekleme, bekleyiş
prosper
(prospı) refaha er-
mek, bolluğa ve zenginliğe
kavuşmak, ilerlemek, gelişmek
protect
(prıtekt) korumak
protection
(prıtekşın) koruma
protector
(prıtektı) koruyucu
protein
(proutein) protein
protest
(protest) protesto et-
mek, karşı çıkmak, itiraz et-
mek
proud
(praud) gururlu, mağ-
rur, kendini beğenmiş
proudly
(praudli) iftiharla, gu-
rurla
prove
(pru:v) kanıtlamak, is-
pat etmek, delil olmak
proverb
(provö:b) atasözü
provide
(prıvayd) sağlamak,
edinmek, temin etmek
province
(provins) il / eyalet
provocation
(provıkeyşın)
tahrik, kışkırtma
provoke
(prıvouk) tahrik et-
mek, kışkırtmak
prowl
(praul) sinsi sinsi do-
laşmak
pry
(pray) merakla izlemek,
başkasının işine burnunu sok-
mak
P.S.
(pi:es) mektup sonu notu
pseudo-
(suy:dou) hakiki ol-
mayan anlamında önek
psychiatry
(saykayıtri) psiki-
yatri
psycho-analysis
(sayko ineli-
sis) psikanaliz
psychology
(saykolıci) psi-
koloji
pub
(pab) küçük meyhane,
bar, birahane
puberty
(piuıbıti) ergenlik çağı
-117-
puberty
