pin
(pin) (toplu) iğne / iğnele-
mek -
safety pin
çengelli iğne
pincers
(pinsırz) kerpeten
pinch
(pinç) çimdik / çimdik-
lemek
pine
(payn) çam
pineapple
(paynepıl) ananas
pink
(pink) pembe
pioneer
(payiıniı) öncü / ön-
cülük etmek
pipe
(payp) pipo / boru
pipe line
boru hattı
pirate
(payrıt) korsan
pistachio
(pista:şyou) antep-
fıstığı
pistol
(pistil) tabanca
pit
(pit) çukur, kuyu, maden
ocağı, cehennem
pitcher
(piçi) testi, sürahi
pitiful
(pitiful) acıklı, acınacak
pitiless
(pitilıs) merhametsiz,
acımasız
pity
(pıti) merhamet, acıma,
yazık.
What a pity! Ne yazık!
place
(pleys) yer, yerleştir-
mek, koymak
plague
(pleyg) bela / veba
plaid
(pleyd) ekose
plain
(pleyn) ova / açık seçik,
belli / sade, basit
plait
(pleit) saç örgüsü
plan
(plen) plan, proje / planla-
mak, planını çizmek / tasarla-
mak
plane
(pleyn) uçak / çınar
ağacı
planet
(plenit) gezegen
plant
(pla:nt) bitki /(fidan, vs.)
dikmek
plaster
(pla:stı) sıvı, alçı /
sıvamak
plastic
(plestik) plastik
plate
(pleyt) tabak / levha /
plaka / tabaka
plateau
(pletou) yayla, plato
platform
(pletfo:m) tren pero-
nu, kürsü, sahanlık
platoon
(plıutın) (askeri) ta-
kım
play
(pley) oynamak / piyes /
çalmak(çalgı) / oyun
player
(pleyı) (spor) oyuncu /
aktör
playground
(pleygraund) o-
yun alanı
pleasant
(plezınt) hoş, güzel
please
(pli:z) hoşuna gitmek,
memnun etmek / lütfen
pleasing
(pliızing) hoş
pleasure
(plejı) zevk, mem-
nuniyet
-111-
pleasure
