ing turk soz - page 113

powder
(paudı) pudra / toz
power
(pauı) güç, kuvvet, yetki
powerful
(pauıful) güçlü, kuv-
vetli
practice
(prektis) uygulama,
idman, tatbikat, pratik
practise
(prektis) egzersiz
yapmak, tatbik etmek, çalış-
mak, alıştırma yapmak
praise
(preyz) övmek, met-
hetmek
pram
(prem) çocuk arabası
prawn
(pro:n) büyük cins ka-
rides
pray
(prey) dua etmek / yal-
varmak
prayer
(preyı) dua
pre-
(pri:) önceden, evvel an-
lamında ön ek
pre-school
okul öncesi
pre-war
harp öncesi
preach
(pri:ç) vaaz etmek,
dinsel öğüt vermek
precaution
(priko:şın) tedbir,
önlem
precious
(preşıs) değerli,
kıymetli, paha biçilmez
precise
(prisays) tam
predict
(pridıkt) olacağı ön-
ceden haber vermek, tahmin
etmek
prediction
(pridikşın) keha-
net, tahmin
preface
(prefis) ön söz
prefer
(prifö:) tercih etmek,
yeğlemek
She prefers painting to music.
Resmi, müziğe tercih eder.
preference
(prefırıns) tercih,
seçme, seçim
prefix
(prifiks) ön ek
pregnant
(pregnınt) hamile
prehistoric
(prihistorik) tarih
öncesi
prejudice
(precudis) peşin
hüküm, önyargı
premiere
(premie:) gala (film,
piyes)
premium
(primyım) mükâfat,
prim, ikramiye
preoccupied
(preokyupayd)
dalgın, zihni meşgul
prep
(prep) hazırlık sınıfı
prepare
(pripe:) hazırlamak,
hazırlanmak
preparatory
(priperıtıri) ha-
zırlık, ön hazırlık
preposition
(prepızişın) edat,
öntakı
prerogative
(prıragıtiv) ayrı-
calık, yetki, hak
prescribe
(priskrayb) reçete
-114-
powder
1...,103,104,105,106,107,108,109,110,111,112 114,115,116,117,118,119,120,121,122,123,...319
Powered by FlippingBook