peer
(piı) dikizlemek, tüm dik-
kati ile bakmak
pelican
(pelikın) pelikan
pen
(pen) dolma kalem, mü-
rekkepli kalem
penalize
(pi:nılayz) cezalan-
dırmak
penalty
(penılti) ceza, penaltı
pence
(pens) pens
pencil
(pensıl) kurşun kalem
penetrate
(penitreyt) nüfus
etmek, içine girmek, sızmak
penguin
(pengwin) penguen
penknife
(pennayf) çakı
penniless
(penilıs) meteliksiz
penny
(peni) 1 pound’ın yüz-
de biri, peni
pension
(penşın) emekli ma-
aşı
pentagon
(pentıgon) beş kö-
şeli, beşgen
people
(pi:pıl) halk / millet /
kişiler, insanlar
pepper
(pepı) biber
per
(pö:) her biri için, ... başı-
na
percent
(pısent) yüzde (oran)
percentage
(pısentic) yüzdelik
perfect
(pörfikt) mükemmel /
tamamlamak
perfectly
(pöfiktli) tamamen,
adamakıllı, mükemmel bir şe-
kilde
perfection
(pıfekşın) mükem-
mellik
perfume
(pırfyum) esans, parfüm
perform
(pıform) icra etmek,
yapmak
performance
(pıformıns)
gösteri, yapım, icra, temsil
perhaps
(pıheps) belki
perimeter,
(pırimitı) çevre
uzunluğu (geometri)
period
(piıriıd) devir, devre,
süre, dönem
permanent
(pörmınınt) daimi
/sürekli, kalıcı
permanently
(pörmınıtli) dai-
mi olarak, sürekli olarak kalıcı
permission
(pömişın) müsaade,
izin
permit
(pımit) izin vermek
permit
(pörmit) izin (belge)
perpendicular
(pörpındikyulı)
dikey (geo.)
persist
(pısist) ısrar etmek /
inat etmek
persistance
(pısistıns) ısrar
person
(pörsın) şahıs, kişi,
insan, kimse
personal
(pörsınıl) şahsi,
özel, kişisel
-109-
personal