ing turk soz - page 111

plenty
(plenti) bol, çok
plug
(plag) tıkaç / fiş / buji
plum
(plam) erik
plumber
(plamı) sıhhi tesisat-
çı, muslukçu
plump
(plamp) tombul, dolgun
plural
(pluırıl) çoğul (gram.)
plow
(plau) saban / sabanla
sürmek
plus
(plas) artı işareti (mat.)
p.m. (post meridiem
‘in kısal-
tılmışı) öğleden sonra
pocket
(pokıt) cep / cebe koy-
mak
pocket-book
(pokıt buk) cep
kitabı
pocket-money
(pokıt mani)
cep harçlığı
poem
(poim) şiir
poet
(poit) şair
poetry
(pouitri) şiir sanatı / şiirler
point
(poynt) işaret etmek,
göstermek / amaç / konu / puan,
sayı
pointed
(poyntıd) sivri uçlu
pointless
(poyntlıs) manasız
poison
(poyzın) zehir / zehir-
lemek
poisonous
(poyzınıs) zehirli
polar
(poulı) kutba ait
pole
(poul) kutup / sırık, direk
police
(poli:s) emniyet, polis
teşkilatı
policeman
(pıliısmın) polis
police officer
(pıli:s ofisi) po-
lis memuru
police station
(pıli:steyşın)
karakol
polish
(poliş) parlatmak /
cilalamak
Polish
(poliş) Polonyalı
polite
(pılayt) terbiyeli, nazik,
kibar
political
(pılitıkıl) siyasi, politik
politician
(politişın) politikacı,
siyaset adamı
politics
(politiks) siyaset, po-
litika
pollute
(pılu:t) kirletmek
pollution
(pılu:şın) kirlenme,
hava, su vs. kirlenmesi
poly-
(poli) çok anlamında
önek
pomegranate
(pomgrenit) nar
pond
(pond) su birikintisi
pony
(pouni) midilli (at)
poodle
(pu:dıl) uzun tüylü kö-
pek
pool
(pu:l) su birikintisi / ha-
vuz / gölcük
poor
(puı) fakir / zavallı
pop
(pop) patlama sesi / pat-
-112-
plenty
1...,101,102,103,104,105,106,107,108,109,110 112,113,114,115,116,117,118,119,120,121,...319
Powered by FlippingBook