ing turk soz - page 164

How much do you weigh? Sen
kaç kilo geliyorsun?
weight
(weyt) ağırlık
weird
(wiıd) olmadık, garip,
acayip
welcome
(welkim) hoş geldin
/ iyi karşılamak, ağırlamak
well
(wel) iyi bir şekilde, iyi
olarak / sağlıklı, sıhhatte / ku-
yu
as well as
hem... hem de
She
has a brother as well as a
sister.
Onun bir kız kardeşi olduğu
gibi bir de erkek kardeşi var.
west
(west) batı
western
(westın) batıya ait
wet
(wet) ıslak / ıslatmak /
yağmurlu
whale
(weyl) balin
wharf
(wo:f) rıhtım, iskele
what
(wot) ne / hangi
What
time is it? Saat kaç?
whatever
(wotevi) her ne
wheat
(wi:t) buğday
wheel
(wi:l) tekerlek, direksiyon
wheelchair
(wi:lçe:) tekerlekli
sandalye
when
(wen) ne zaman
When
did they come back? Onlar ne
zaman döndüler?
whenever
(wenevi) her za-
man, ne zaman
where
(we:) nerede, nereye
Do you know where they live?
Nerede oturduklarını biliyor
musun?
whereas
(we:rez) hâlbuki
wherever
(we:revı) her nere-
de, nerede olursa
whether
(wedi) acaba
which
(wiç) hangi, hangisi
whichever
(wiçevi) hangisi
olursa, herhangi biri
while
(wayl) iken, süresince,
esnasında
They were sleeping while I
was reading the paper. Ben
gazeteyi okuyorken onlar
uyuyorlardı.
whine
(wain) sızlanmak
whip
(wip) kırbaç / kamçıla-
mak, dayak atmak
whirl
(wö:l) fırıldanmak, hızla
dönmek
whisker
(wiskı) favori /
hayvan bıyığı
whisky
(wiski) viski
whisper
(wispi) fısıltı /
fısıldamak
whistle
(wisl) ıslık, düdük /
ıslık çalmak
-165-
whistle
1...,154,155,156,157,158,159,160,161,162,163 165,166,167,168,169,170,171,172,173,174,...319
Powered by FlippingBook