washable
(woşıbıl) yıkanabilir
washing machine
(woşing
mışi:n) çamaşır makinesi
waste
(weyst) israf, ziyan /
boşa harcamak, israf etmek
wasteful
(weystful) tutumsuz,
müsrif, ziyankâr
watch
(woç) seyretmek, se-
yirci olmak, gözetlemek, bak-
mak / kol saati / nöbet, vardiya
watchman
(woçmın) bekçi,
gözcü
water
(wo:tı) su / sulamak
water-bottle
(wo:tı:botıl) matara
watermelon
(wo:tımelın) kar-
puz
waterproof
(wo:tıpru:f) su
geçirmez, sızdırmaz
watery
(wotiri) sulu, sulak
wave
(weyv) dalga / dalga-
lanmak / (mendil vs.) sallamak
wavy
(weyvi) dalgalı
wax
(weks) balmumu, mum /
parafin
way
(wey) yol / taraf / tarz
Can you show me the way?
Bana yolu gösterebilir misin?
by the way
sırası gelmişken,
aklıma gelmişken
we
(wi:) biz
weak
(wi:k) zayıf, halsiz, aciz
weaken
(wi:kın) zayıflatmak
weakness
(wi:knıs) kuvvet-
sizlik, zaaf, zayıflık
wealth
(welt) servet
wealthy
(welti) zengin
weapon
(wepin) silah
wear
(we:) giyme / eskime /
giyim, kullanma
wear
(we:) giymek, takmak
wear out
eskitmek, aşındır-
mak
weary
(wiiri) yorgun, yorucu
weather
(wedı) hava
weather forecast
(wedi
fo:ka:st) hava raporu
web
(web) dokuma, örgü
wedding
(weding) düğün
Wednesday
(wenzdi)
çarşamba
weed
(wi:d) işe yaramaz ot,
ayrıkotu / otlarını temizlemek
week
(wi:k) hafta
weekday
(wi:kdey) iş günü
weekend
(wi:kend) hafta sonu
weep
(wi:p) ağlamak
weeping
(wi:ping) ağlayan
weigh
(wey) tartmak / ...ağır-
lığında olmak
He is weighing
the apples. Elmaları tartıyor.
-164-
washable
