wade
(weyd) su içinde yürü-
mek, güçlükle ilerlemek
wage
(weyc) ücret, gündelik,
haftalık
wagon
(wegin) yük arabası,
eşya vagonu
waist
(weyst) bel
waistcoat
(weystkot) yelek
wait
(weyt) beklemek, bekle-
yiş
waiter
(weyti) garson
waitress
(weytris) kadın gar-
son
wake
(weyk) uyandırmak,
uyanmak
walk
(wo:k) yürümek / yürü-
yüş, gezinti / bahçe yolu
wall
(wo:l) duvar
wallet
(wolit) cüzdan
wallpaper
(wo:lpeypı) duvar
kâğıdı
walnut
(wolnat) ceviz
wand
(wondı) sihirli değnek
wander
(wondı) gayesiz ge-
zinmek, dolaşmak
wane
(weyn) azaltmak, kü-
çülmek
want
(wont) istemek / yokluk
/
I want to help you. Size
yardım etmek istiyorum.
You want new shoes.
Yeni ayakkabılara ihtiyacın
var.
war
(wo:) harp, savaş
ward
(wo:d) koğuş
wardrobe
(wo:droub) elbise
dolabı, gardırop
warehouse
(we:haus) depo,
ambar
warm
(wo:m) ılık
warmth
(wo:mt) sıcaklık
warn
(wo:n) uyarmak, ikaz
etmek
warning
(wo:ning) uyarı
warrior
(woriyir) savaşçı
warship
(wo:şip) harp gemisi
wash
(woş) yıkamak
He is
washing his shirt. Gömleğini
yıkıyor. Does this material
wash? Bu malzeme yıkanıyor
mu?
W