underground
(andırgraund)
yeraltı, gizli / metro
underline
(andılayn) (satırın)
altını çizmek / önemine işaret
etmek
underpass
(andıpes) altgeçit
understand
(andıstend) anla-
mak, kavramak
understandable
(andıstendı-
bil) anlaşılabilir
undertake
(andıteyk) üzerine
almak
underwear
(andıwe:) iç çamaşırı
undesirable
(andizairıbl) hoşa
gitmeyen
undo
(andu) çözmek, boz-
mak, açmak
undress
(andres) soyunmak,
soymak
uneasy
(ani:zi) rahatsız, hu-
zursuz, tedirgin
unemployed
(animployd) iş-
siz
unemployment
(animploy-
mınt) işsizlik
unequal
(ani:kwıl) eşit olma-
yan
uneven
(ani:vın) düz olma-
yan, pürüzlü, engebeli
unexpected
(anikspektid)
umulmadık
unfair
(anfe:) haksız, adalet-
siz
unfaithful
(anfeytfıl) sadakat-
siz, güvenilmez
unfamiliar
(anfımilyı) garip,
yabancı, alışılmamış, aşina ol-
mayan
unfashionable
(anfeşınıbıl)
modaya uygun olmayan
unfasten
(anfa:sın) çözmek
unfeeling
(anfi:ling) hissiz
unforgetable
(anfıgetıbıl)
untulmaz
unfortunate
(anfo:çınıt) talih-
siz, zavallı
unfortunately
(anfoıçınıtli)
maalesef
unfriendly
(anfrendli) düş-
manca, soğuk
ungrateful
(angreytful) nankör
unhappy
(anhepi) mutsuz
unhealthy
(anhelti) hastalıklı,
sağlıksız
unhurt
(anhö:t) zarar görme-
miş
uniform
(yu:nifo:m) üniforma /
aynı boy ve biçimde
unimportant
(animpo:tınt)
önemsiz
uninterested
(anintristid)
alakasız, ilgisiz
-157-
uninterested
