good-looking
(gud-lukin) çe-
kici, yakışıklı
good morning
(gud mo:nin)
günaydın
good night
(gud:nayt) iyi geceler
goods
(gu:dz) eşya, mal
goose
(gu:s) kaz
gorgeous
(go:cıs) şahane,
çok hoş
gorilla
(gırila) goril
gossip
(gosip) dedikodu, de-
dikoducu / dedikodu yapmak
govern
(gavın) idare etmek,
hüküm sürmek
governess
(gavınıs) müreb-
biye, dadı
goverment
(gavmınt) hükü-
met, idare, rejim
governor
(gavını) vali
gown
(goun) cübbe/ kadın
elbisesi
grab
(greb) kapmak
grace
(greys) zarafet
grade
(greyd) sınıf / derece-
lere ayırmak / not
gradual
(grecyuıl) yavaş, ağır
gradually
(grecyuıli) yavaş
graduate
(gracuıt) üniversite
mezunu
graduate
(grecueyt) mezun
olmak
grain
(greyn) tahıl
grammar
(gremı) gramer
grand
(grand) büyük, muhte-
şem, görkemli
grandchild
(grençayld) torun
granddaughter
(grendo:tı)
kız torun
grandfather
(grenfa:dı)
büyükbaba
grandmother
(grenma:dı)
büyükanne
grandpa
(grenpa) dede, bü-
yükbaba
grandson
(grensan) erkek
torun
granny
(greni) büyükanneci-
ğim
grape
(greyp) üzüm
grapefruit
(greypfru:t)
greyfurt
graph
(gra:f) grafik, çizelge
grasp
(gra:sp) tutmak, yaka-
lamak / kavramak, anlamak
grass
(gra:s) çimen, ot
grasshopper
(gra:shopı)
çekirge
grassy
(gra:si) çimenli
grate
(greyt) rendelemek
grateful
(greytful) minnettar,
teşekkür borçlu
-68-
good-looking