harm
(ha:m) zarar, ziyan /
zarar vermek, zedelemek
harmful
(ha:mful) zararlı
harmless
(ha:mlıs) zararsız
harmony
(ha:mıni) ahenk,
uyum
harpoon
(harpu:n) zıpkın /
zıpkınlamak
harsh
(ha:ş) hırçın, sert
harvest
(ha:vist) hasat, ürün
hat
(het) şapka
hate
(heyt) nefret
hatred
(heytrid) nefret, kin
hatter
(hetı) şapkacı
haunted
(ho:ntıd) perili
have
(hev) sahip olmak /
yemek, içmek
hawk
(ho:k) atmaca, şahin
hay
(hey) saman
hazard
(hezıd) tehlike
hazardous
(hezıdıs) tehlikeli
haze
(heyz) sis, pus, duman
hazel
(heyzıl) ela
hazel-nut
(heyzılnat) fındık
hazy
(heyzi) sisli, puslu, dumanl
he
(hi:) o (erkek için)
head
(hed) baş (biyo) /tepe / reis
head
(hed) o yöne doğru yü-
rümek, yönetmek
headache
(hedeyk) başağrısı
heading
(heding) başlık / konu
headline
(hedlayn) manşet
headmaster
(hedma:stı) baş
öğretmen, okul müdürü
headquarters
(hedkwo:rtız)
karargâh, merkez ofisi
heal
(hi:l) iyileştirmek,
iyileşmek
healer
(hi:lı) şifa veren kimse
health
(helt) sağlık
healthy
(helti) sağlıklı
heap
(hi:p) küme / yığmak
hear
(hiı) işitmek, duymak
heart
(ha:t) kalp
heartbeat
(ha:tbi:t) kalp atışı
heat
(hi:t) sıcaklık / ısıtmak
heating
(hi:ting) ısıtma, ısıtmak
central heating
kalorifer
heaven
(hevın) cennet
heavily
(hevili) ağır bir şekilde
heavy
(hevi) ağır
hedge
(hec) çit
heel
(hi:l) topuk
height
(hayt) yükseklik, boy
heir
(eı) vâris, mirasçı
hell
(hel) cehennem
hello
(helou)alo, hey, merhaba
helmet
(helmıt) kask, miğfer
help
(help) yardım etmek
helpful
(helpfıl) yardımcı
helpless
(helplıs) çaresiz
-71-
helpless