ing turk soz - page 75

immediately
(imi:dyitli) derhal
immense
(imens) çok büyük
immerse
(imö:s) daldırmak,
suya batırmak
immigrant
(imigrınt) göçmen
immigrate
(imigreyt) göçmek
immigration
(imigreyşın) göç
immoral
(immorıl) ahlaksız
immortal
(imortıl) ölümsüz
impact
(impekt) çarpışma,
vuruş
immune
(imyun) bağışık, muaf
imp
(imp) küçük şeytan
impatience
(impeyşıns) sa-
bırsızlık
impatient
(impeyşınt) sabırsız
imperative
(imperıtiv) emir
impersonal
(impöısınıl) gayri
safisi, tarafsız
implicit
(implisit) tam, kesin /
ima edilen, açıkça söylenmemiş
implied
(implayd) kapalı bir
şekilde söylenen
imply
(implay) ima etmek
impolite
(impılayt) nezaketsiz
import
(impo:t) ithal / ithal et-
mek
importance
(impo:tıns) önem
important
(impo:tınt) önemli
importer
(importı:) ithalatçı
impossibility
(imposıbiliti)
imkânsızlık
impossible
(imposibıl) im-
kânsız
impress
(impres) iz bırakmak,
etkilemek, izlenim bırakmak
impression
(impreşın) izlem,
intiba, tesir / nüsha
impressive
(impresiv) etkile-
yici
imprison
(imprizın) hapset-
mek
improve
(impru:v) iyileştirmek
improvement
(impruıvmınt) il-
erleme, gelişim
impulse
(impals) itme / ani
arzu
impulsive
(impalsiv) düşün-
meden hareket eden
impure
(impyuı) pis, saf ol-
mayan
in
(in) içinde, içine
in-
(in) olmayan, değil anla-
mında
inability
(inıbilıti) iktidarsızlık,
güçsüzlük
innaccurate
(inakyırıt) yanlış,
kusurlu, hatalı
incapable
(inkeypıb:l) yete-
neksiz
incense
(insens) tütsü / kız-
dırmak, öfkelendirmek
incentive
(insentiv) harekete
geçiren şey, dürtü, sevk eden
inch
(inç) inç (2,45 cm uzun-
luğunda bir uzunluk birimi)
incident
(insidınt) hadise, olay
include
(inkluıd) içine almak,
kapsamak
income
(inkım) gelir, kazanç
incompetent
(inkompitınt) ka-
-76-
immediately
1...,65,66,67,68,69,70,71,72,73,74 76,77,78,79,80,81,82,83,84,85,...319
Powered by FlippingBook