— Haydi Tom, b›rak da bir deneyeyim! Elman›n yar›s›n› sa-
na verebilirim.
— Bilmem ki? Yok, hay›r istemem.
— Hepsi senin olsun!
Tom, sevincini belli etmemeye çal›flarak isteksiz bir tav›rla
f›rçay› Rogers’e uzatt›. Sonra da o günefl alt›nda çal›fl›rken,
gölgede bir f›ç›n›n üzerine oturup elma diflleyerek, parmakl›-
¤› boyamak isteyecek baflka çocuklar›n yolunu gözlemeye ko-
yuldu.
Ben Rogers yorulup boyamay› b›rak›nca, Tom, bir uçurtma
karfl›l›¤›nda f›rçay› Billy Fisher’e devretti. Bu, böylece sürüp
gitti. Ö¤leden sonra, art›k oldukça zengin say›l›rd›. On iki bil-
ye, bir düdük, mavi bir cam parças›, tahta tabanca, k›r›k bir
anahtar, tebeflir, flifle t›pas›, teneke asker, iki kurba¤a yavru-
su, alt› çatapat, tek gözlü bir kedi yavrusu, kap› tokma¤›, kö-
pek tasmas›, b›çak sap› ve eski bir pencere çerçevesinin sa-
hibiydi.
Dünyan›n yaflamaya de¤er oldu¤unu düflünüyordu. ‹nsan
davran›fllar›yla ilgili çok önemli bir gerçe¤i keflfetmiflti. ‹nsan-
lar› bir fleye özendirmek için, eriflilmesi güç bir duruma getir-
mek gerekiyordu.
Bütün parmakl›¤› boyanm›fl gören Polly teyze çok flafl›rd›.
— Can›n istedi¤inde ne de güzel ifl yap›yorsun! Haydi git
oyna. Eve erken dön, yoksa kar›flmam!
Köy meydan›nda iki çocuk ordusu vard›. Birinin komutan›
Tom, ötekinin komutan› da yak›n arkadafl› Joe Harper’di. Ken-
dilerinden küçük yafltakileri savaflt›r›yor, yüksek bir yerden,
yard›mc›lar› arac›l›¤›yla savafl› yönetiyorlard›. Çetin geçen
7