— Becky Thatcher. Seninki? Ah, biliyorum, Thomas Saw-
yer.
— ‹fller yolundaysa Tom, dayak atacaklar› zaman Thomas
derler. Sen bana Tom de.
O s›rada Tom, kula¤›nda bir ac› duydu. Ö¤retmenin tan›-
d›k eli kula¤›na yap›flm›fl durumda, bütün s›n›f› dolaflt›. Yerine
otururken, kula¤›n›n ac›s›n› çoktan unutmufltu.
Ö¤le tatilinde Tom, Becky Thatcher’in kula¤›na f›s›ldad›.
— Eve gidiyormufl gibi flapkan› giy. Herkesten geride kal.
Köfleye var›nca yan soka¤a sap›p buraya gel. Seni bekleye-
ce¤im.
Sözlefltikleri gibi biraz sonra s›n›fta bulufltular. Tom,
Becky’ye bir kalem verdi. Sonra elini tutup yönlendirerek ön-
cekine benzer bir ev resmi çizdirdi.
Biraz sonra resme olan ilgileri azal›nca, baflka konulara
geçtiler.
— Fare sever misin?
— Hay›r, çok korkar›m.
— Ben de. Ama, ölü bir fareyi iple ba¤lay›p bafl›n›n üs-
tünde döndürmek e¤lenceli olur.
— Farenin ölüsünü de canl›s›n› da sevmem. Cikleti çok se-
verim.
— Ben de. Olsayd› flimdi çi¤nerdik.
— Bende var. Sonra geri vermek üzere flimdi biraz çi¤-
neyebilirsin.
Cikleti s›rayla çi¤nediler. Tom sordu.
— Hiç sirke gittin mi Becky?
15