gen bir tav›rla öteki uca do¤ru kayd›. Tom, birbirlerini dürtüp
f›s›ldaflan çocuklara ald›r›fl etmeden önündeki kitaba dalm›fl
gibi yapt›.
Bir süre sonra çocuklar onu unutmufltu. K›z, Tom’un gizlice
kendisine bakt›¤›n› anlay›nca, surat›n› as›p bafl›n› öte yana çe-
virdi.
Bir süre sonra Tom, eliyle gizleyerek yaz› tahtas› üzerine
bir fleyler çizmeye bafllad›. K›z, önce ilgilenmiyormufl gibi dur-
du; ama biraz sonra ne çizdi¤ini görmek için sab›rs›zlanmaya
bafllam›flt›.
Tom, onun ilgilendi¤ini fark etmemifl gibi çiziktirmeyi sür-
dürdü. Sonunda k›z, çekinerek f›s›ldad›.
— Ne çiziyorsun öyle?
Tom, resmi örten elini kald›rd›. Bacas›ndan duman tüten bir
ev resmiydi bu. Tamamlan›nca, k›z hayranl›¤›n› gizlemedi.
— Çok güzel. Bir de adam çiz.
Tom, boyu evden daha yüksek bir adam çizdi. K›z, bu s›r›k
gibi adam› da çok be¤enmiflti.
— fiimdi de benim resmimi çiz.
Tom, kum saatine benzer bir fley çizdi. Üzerine dolunay
kondurdu; buna çöp gibi bacaklarla kollar ekledi. Ayr›k par-
maklar aras›na dev bir yelpaze yerlefltirdi.
— Ah, ne güzel! Ben böyle resim yapam›yorum.
— Ben sana ö¤retirim. Hiç de zor de¤il, dedi Tom.
— Gerçekten ö¤retir misin? Ne zaman?
— Ö¤le tatilinde. Yeme¤i evde mi yiyorsun?
— Sen kal›rsan ben de kal›r›m.
— Ad›n ne?
14