Çal›flmalar s›ras›nda pek çok iflçi ölmüfltü. ‹flin tehlikesine
karfl›n, âdeta kaç›n›lmaz kay›plard› bunlar.
Barbicane iflçilerine çok de¤er veriyordu. Onlarla bir ba-
ban›n evlâd›yla ilgilenmesi gibi yak›ndan ilgileniyordu. Bu ne-
denle, kazalar oldukça azd›.
Maston’a gelince, o bir heyecan flampiyonu ya da gerek-
siz ifller müdürü, telâfle genel müdürü gibi, oradan oraya ko-
flup duruyordu.
Bir yandan kaz› ifli sürdürülürken, döküm için gerekli ha-
z›rl›klar da yap›l›yordu.
Kuyudan befl, alt› yüz metre kadar uzakta yan yana s›ra-
lanm›fl bin iki yüz f›r›n vard›. Evet, bin iki yüz f›r›n... Her bir f›-
r›n›n geniflli¤i iki metre kadard›.
F›r›nlar›n hepsi birbirine benziyordu. Garip görünümlü,
dört köfle bacalar›yla, uzaktan bak›ld›¤›nda devler ülkesinden
bir görüntü izlenimi uyand›r›yorlard›.
Colombiad’›n yap›m›nda dökme demir kullan›lmas›na ka-
rar verilmiflti. Gerçekten en iyi döküm maddesi demirdi. Ama
pürüzsüz bir döküm elde edebilmek için iyice temizlenmifl,
kirden tozdan ar›nm›fl bir madene gerek vard›. Bu da demirin
iki kez dökülmesiyle sa¤lanabiliyordu.
Demir madeni Tampa’ya gitmeden önce, Goldspring fab-
rikas›n›n yüksek f›r›n›nda uzun çal›flmalar sonunda, dökme
demir durumuna getirilmiflti. Bu f›r›ndan ç›kan madeni Tafll›k
Tepe’ye ulaflt›rmak için en ucuz tafl›ma yolu bulundu. Demir
madeni New York’tan gemilere yüklendi.
135