Arka güverteden biri buna yan›t verdi:
– Evet efendim.
Barbicane oldu¤u yerde durdu. Dikkatle Atlanta yolcusu-
na bakt›.
Yolcu k›rk yafllar›ndayd›. Uzun boyluydu... Beli biraz bü-
külmüfl gibi görünüyordu. Michele Arden karakter olarak teh-
likeden hofllanan, hiçbir zaman cesaretini kaybetmeyen bir
kifliydi. Engellerle karfl›lafl›p onlar› aflmaktan zevk duyard›.
Arden, hiç para tutmazd›. Her zaman için cebi delikti. ‹yi-
likseverdi. Hemen karar verir, hemen uygular, gözünü budak-
tan sak›nmazd›.
Barbicane, yolcuya bakarken çevreden, “Bravo, yafla, va-
rol!” sesleri yükseldi. Bu 盤l›klar, giderek bir noktaya do¤ru
topland›. Sonuçta, Arden’in çevresinde elini s›kmak için birbi-
rini iten kakan bir topluluk belirdi.
Arden bir taraftan da kalabal›ktan kurtulmak için çaba har-
c›yordu. Sonunda, güçlükle kamaras›na s›¤›nabildi.
Barbicane hiçbir fley söylemeden onu izledi. Kamaradan
içeriye girdi.
Michele Arden onu karfl›s›nda görünce, sanki her gün kar-
fl›laflt›¤› birine bakar gibi bakt›:
– Siz Baflkan Barbicane olmal›s›n›z, dedi.
– Evet. Ben Topçular Derne¤i Baflkan› Barbicane.
– Bendeniz de Michele Arden, diye yan›t verdi. ‹yi akflam-
lar efendim.
Barbicane sab›rs›zca sordu:
143