ortaya ç›kt›lar.
Barbicane, Arden ve Kaptan Nicholl’ün yan›nda Topçular
Derne¤i üyelerinden baflka, çeflitli gözlem evlerinden gelen
gözlemciler de bulunuyordu.
A¤›r a¤›r yürüyerek kuyunun bafl›na geldiler.
Barbicane, son derece serinkanl›yd›. Sanki her günkü ya-
flam› içindeymifl gibi sa¤a sola emirler veriyor, rahatça hare-
ket ediyordu.
Kaptan Nicholl’ün yüzü solgundu. Ellerini arkas›na ba¤la-
m›fl, dudaklar› k›s›lm›flt›. Sa¤a sola bak›yor, halka gülücükler
ya¤d›r›yordu.
Michele Arden her günkü gibi rahat giyinmiflti. Purosunu
a¤z›ndan eksik etmiyor, sal›na sal›na yürüyordu. Yan›nda yü-
rüyen Maston’la flakalafl›yor, durmaks›z›n grupta bulunanlar›
güldürüyordu.
Kuyunun a¤z›na geldiklerinde saat tam ondu.
Bu saat, Barbicane’in kuyuya inifl haz›rl›klar›na bafllamak
için saptad›¤› saatti.
Hemen görevlilere gerekli emir verildi. Büyük bir çal›flma
bafllad›. Kuyu a¤z›nda haz›r bekleyen vinçler çal›flt›r›ld›.
Vinçlerin ucundaki çelik halatlar, kuyunun a¤z›nda kurulan
tahta iskelelere ba¤land›. Verilen emirlerle a¤›r a¤›r, iskeleler
kald›r›ld›. At›fl alan›ndan uzaklaflt›r›ld›.
Sonunda Colombiad’›n a¤z› boflalt›lm›fl, kocaman namlu
bütün görkemiyle meydana ç›km›flt›. Madenden bir kuyu gibi,
içi p›r›l p›r›l, yolcular›n› bekliyordu.
177