Tom Hunter arkadafl›n› do¤rulad›:
– Hakl›s›n, dedi. Bize bundan böyle yapacak tek ifl var.
Evde han›mlar›n yün sarmalar›na yard›mc› olmak.
Maston öfkeyle ba¤›rd›.
– Bundan sonra, toplar›m›zla atefl etmeyece¤iz demek.
Arkadafllar›n›n kendisini ilgiyle izlediklerini gören Maston
daha da yüreklendi. Kendi kendine komut verdi:
– Atefl serbest... E¤er, topumu deneme izni vermezlerse
bu dernekten istifa ederim.
– Biz de senin ard›ndan geliriz. Böyle yaflamaktansa
kumlara gömülmeye raz›y›z. Hiç üzülme Maston.
O akflam hepsi, bu konuda ileri geri konufltular. K›r›k,
umutsuz bir durumda ayr›ld›lar dernekten. Ama ertesi sabah
hepsinin evine gelen bir mektup onlarda bambaflka bir hava
estirdi.
Dernek üyelerini böylesine etkileyen bu mektup, dernek
baflkan› ‹mpec Barbicane (‹mpek Barbikeyn)’in imzas›n› tafl›-
yordu:
“Say›n üye,
5 Ekim günü yap›lacak ola¤anüstü toplant›ya ça¤r›l›s›n›z.
Bu toplant›da, sizleri çok yak›ndan ilgilendirecek bir konu
üzerinde konuflulacakt›r.
Toplant›ya kat›lman›z› önemle rica eder, sayg›lar sunar›m.
‹mpec Barbicane”
Bütün üyeler, mektubu okuduktan sonra derin derin dü-
95